ona verdiği değerin büyüklüğünü ve nezdindeki ayrıcalığını açıkça ortaya koymaktadır. Peygamber"e itaatin aynı zamanda Allah"ın koyduğu sınırlara riayet ve dolayısıyla Allah"a itaat anlamına geldiğini bildiren bir başka âyette de şöyle buyrulur: “İşte bu (hükümler) Allah"ın koyduğu sınırlarıdır. Kim Allah"a ve Peygamberi"ne itaat ederse, Allah onu, içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur.” 13 Bundan dolayıdır ki Kur"an âyetlerine bakıldığında Peygamberi"ne isyan, bir anlamda Allah"ın koyduğu sınırları aşmaktır.14 Peygamberi"ne karşı gelmek, aynı zamanda Allah"a karşı gelmektir.15 Peygamberi ile savaşmak, Allah"a savaş açmaktır.16 Peygamber"in bildirmesi, Allah"ın bildirmesidir.17 Peygamber"in haram kılması, Allah"ın haram kılması gibidir.18 Peygamber"in Allah"ın lütfettiklerinden vermesi, Allah"ın vermesi gibidir.19 Peygamber"e biat etmek, Allah"a biat etmektir.20 Haddizâtında, “Kim Peygamber"e itaat ederse Allah"a itaat etmiştir.” 21 Zira o kendi arzusuna göre konuşmuyordu, söyledikleri ya Allah"tan gelen bir vahiydir22 ya da vahyin kontrolündedir.23 Tabiatıyla böyle bir elçinin emrettiklerine uymak, men ettiklerinden uzak durmak24 inananlar için imanî bir zorunluluktur.
O içlerinden herhangi birinin babası değil, peygamberlerin sonuncusu, “hâtemü"l-enbiyâ” idi.25 Yüce Allah Hz. Muhammed"i (sav) peygamber olarak gönderdiğinde, ona önemli vazifeler yüklerken onu yüksek yetkilerle de donatmıştı. Bundan sonra o, sadece ıssız mağaralarda inzivaya çekilip geceler boyunca tefekküre dalan,26 gönlünü arındıran bir kişi değil aynı zamanda bütün insanlığa ilâhî vahyi duyuran, onları arındıran, bireysel ve toplumsal hayata ilişkin konularda bilmediklerini onlara öğreten bir davetçi olmuştu.27
Öncelikli görevi kendisine gelen vahyi insanlara aktarmak ve açıklamaktı. Allah Resûlü ümmetine, ibadetlerin yanı sıra evlilik, boşanma, miras, haramlar-helâller ve ticaret gibi daha pek çok konuya işaret eden âyetlerle ilgili açıklayıcı bilgiler vermişti. Meselâ, “Allah alışverişi helâl, faizi ise haram kıldı.” 28 âyetinden her türlü alışverişin helâl olduğu anlaşılmasına rağmen Peygamberimiz örneğin, domuz ve içkinin satışını yasaklayarak29 buna birtakım sınırlar getirdi.
Allah, Elçisi"ne Kur"an"da mevcut olan emir ve yasakları açıklama görev ve yetkisinin yanı sıra Kur"an"da olmayan bazı hususlarda da kural koyma yetkisi tanımıştı: “O, onlara iyiliği emreder, onları kötülükten alıkoyar. Onlara iyi ve temiz şeyleri helâl, kötü ve pis şeyleri haram kılar.