Sevgili eşi Hz. Âişe Peygamberimizin nakışlı siyah bir elbiseyle namaz kıldığını haber vermiştir. Ancak elbisenin nakışları dikkatini dağıtınca Allah Resûlü, “Bunun desenleri beni meşgul etti, siz bunu Ebû Cehm"e götürün, bana da onun enbicâniyesini (desensiz, kalın ve yünlü elbisesini) getirin.” buyurmuştur.26 Diğer taraftan Peygamberimizin bir şalvar için pazarlık yaptığı ve satın aldığı da rivayetler arasındadır.27
Sevgili Peygamberimiz, coğrafî koşullara uygun olarak “nalın” denilen açık ayakkabılar giyerdi.28 Efendimizin nalınları tabaklanmış deriden yapılmıştı.29 Nalının ayak parmakları arasına geçen iki de bağcığı vardı.30 Bu bağcıklar, önden kösele tabana tutturulmuş, üstten de tasmaya dikilmişti. Efendimiz, nalınların yanı sıra, Arapçada “huff” diye ifade edilen ayakkabılar da giymişti. Her ne kadar dilimizdeki karşılığı “mest” olsa da “huff”u, bugün kullandığımız mestler gibi düşünmek doğru değildir. Zira o, bugün olduğu gibi dış ayakkabı içine giyilen bir içlik değil tek başına giyilen bir ayakkabıydı. Allah"ın Resûlü"nün giydiği mestlerden bir çiftini de Habeşistan kralı Necâşî hediye etmişti.31
Peygamber Efendimizin her türlü ihtiyaç maddesinde olduğu gibi giyim kuşam konusunda da tavrını belirleyen temel ilke, israf ve kibirden uzak olmaktır. O, bu hususu ifade etmek üzere, “İsraf ve kibirden kaçınarak yiyin, sadaka verin ve giyinin.” 32 buyurmuştur. Peygamberimizin elbise ile kibirlenmekten kastettiği şey, dinin belirlediği ahlâkî ilkeleri görmezden gelerek gösterişli kıyafetler içinde insanları küçümsemektir. Nitekim bir gün Hz. Peygamber (sav), “Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez.” buyurmuş, bunu duyan bir adam, “(Ama) insan elbisesinin ve ayakkabısının güzel olmasından hoşlanır!” deyince, sözlerine şöyle açıklık getirmiştir: “Allah güzeldir, güzelliği sever. Kibir (ise) hakkı inkâr etmek ve insanları küçük görmektir.” 33
Yine bir defasında Allah Resûlü, Araplar arasında etekleri yerlerde sürünen kaftanların zenginlik ve gösteriş maksadıyla kullanılmasına işaret ederek, “Kim kibrinden elbisesini yerde sürüklerse Allah kıyamet günü onun yüzüne bakmaz.” buyurmuştu. Hz. Ebû Bekir, “Yâ Resûlallah, elbisemin iki tarafından biri dikkat edip korumazsam mutlaka sarkıyor.” deyince, Hz. Peygamber şu açıklamayı yapmıştı: “Ama sen bunu kibirlenerek yapanlardan değilsin.” 34
Allah"ın Resûlü “şöhret elbisesi” olarak adlandırdığı giyim şekline de karşıydı. Başkalarından farklı olmak ve insanların dikkatlerini