üzerine çekmek amacıyla giyilen35 elbiseler şöhret elbisesi olduğu gibi dünyaya kıymet vermiyor görünüp zühd ve takva gösterisinde bulunarak yamalı giyinmek de bu adla anılıyordu.36 Bu konuda Peygamber Efendimiz, “Kim şöhret elbisesi giyerse, kıyamet günü Allah da ona zillet elbisesi giydirir.” buyurmuştu.37
Sevgili Peygamberimiz kıyafetinin temizliğine olduğu kadar vakar ve onuruna yakışır olmasına da dikkat etmiştir. Bu hâliyle o, çevresindeki insanlar üzerinde derin bir etki bırakmaktadır. Sahâbeden Berâ" b. Âzib, Peygamber"in giyimi ile ilgili duygularını, “Saçları omuzlarına düşmüş, kırmızı elbise içinde Allah Resûlü"nden (sav) daha güzelini görmedim.”38 diye anlatırken, Câbir b. Semüre, “Mehtaplı bir gecede, Allah"ın Resûlü"nü (sav) gördüm. Bir Resûlullah"a, bir de aya bakmaya başladım. Üzerinde kırmızı bir elbise vardı, o anda benim gözümde Allah"ın Resûlü aydan daha güzeldi.”39 demektedir. İbn Abbâs, Hz. Ali tarafından isyankâr bir topluluğa elçi olarak gönderildiğinde en güzel elbiselerini giyerek göreve gitmiş, oradakiler bu elbisenin İslâm giyim tarzına uygun olmadığı imasında bulununca, “Ben elbiselerin en güzelini Allah"ın Resûlü"nün (sav) üstünde gördüm.” diye cevap vermiştir.40 Nitekim Allah"ın Resûlü, bir gün kendisine hediye olarak gönderilen ve görenleri hayran bırakan altın işlemeli bir cübbe giymiştir.41
Tamamen sevgi tezahürü ve teberrük anlayışından hareketle Hz. Peygamber"i yeme-içme ve giyim kuşam da dâhil olmak üzere günlük hayata dair konularda aynıyla taklit eğiliminde olan bazı sahâbîler dışında, ashâbın çoğu kendi zevk ve tercihleri doğrultusunda serbest hareket etmekteydiler. Bu durum, onların, Hz. Peygamber"in giyinmeye dair alışkanlıklarını onun nebevî yönüne değil, insanî yönüne bağladıklarının açık göstergesidir.
Peygamber Efendimiz yeni bir elbise giydiğinde o elbisenin ismini söyler ve “Rabbim, hamd sanadır, onu bana sen giydirdin. Senden onun hayırlı olmasını ve güzel işlerde kullanılmasını istiyorum. Onun şerrinden ve kötü işlerde kullanılmasından da sana sığınıyorum.” diye dua ederdi.42 Ashâb-ı kirâm da yeni bir elbise giyen kişiye, “(İnşallah bu elbiseyi) eskitinceye kadar giyersin ve Yüce Allah sana yenisini verir.” temennisinde bulunurlardı.43 Ayrıca Hz. Peygamber yeni bir elbise alıp eski elbisesini tasadduk eden kişiyi Allah"ın dünya ve âhirette koruyacağı müjdesini vermişti.44
Hz. Ömer"in oğlu Abdullah (ra), “Nasıl bir elbise giyeyim?” diye soran birisine, “Akılsızların seni horlamayacağı, akıllıların da