eûzü bike min şerrihî ve şerri mâ sunia leh.”(Allah"ım hamd ancak sanadır. Bu elbiseyi bana sen giydirdin. Senden bunun ve yapılış sebebinin hayrını isterim ve bunun ve yapılış sebebinin şerrinden de sana sığınırım.) derdi.19
Tuvalet ihtiyacını gidereceği zaman, “Allâhümme innî eûzü bike mine"l-hubusi ve"l-habâis.” (Allah"ım, her türlü çirkinlikten, çirkin şeylerden sana sığınırım.) der,20 tuvaletten çıktığında ise, “Elhamdü lillâhi"llezî ezhebe anni"l-ezâ ve âfânî.” (Benden sıkıntıyı giderip bana afiyet veren Allah"a hamdolsun.) diyerek şükrederdi.21
Evinden çıkarken Sevgili Peygamberimizin dudaklarından şu dualar dökülürdü: “Bismillâhi tevekkeltü alâllâh. Allâhümme innâ neûzü bike min en nezille ev nadille ev nazlime ev nuzleme ev nechele ev yüchele aleynâ.” (Allah"ın adıyla! Allah"a güvendim. Allah"ım, haktan ayrılmaktan veya sapıklığa kaymaktan ya da zalim olmaktan veya zulme uğramaktan ya da cahillik etmekten veya bize cahillik edilmesinden sana sığınırız.) 22
Yine Allah Resûlü bir sefere çıkarken, “Allâhümme ente"s-sâhibü fi"s-seferi ve"l-halîfetü fi"l-ehli.” (Allah"ım yolculukta yoldaşım ve ailemi emanet ettiğim sensin...) diye duasına başlar, yolculuğun sıkıntılarından, kederli bir biçimde geri dönmekten, ailesine ve malına gelecek kötülüklerden Allah"a sığınırdı.23 Yolculuk sırasında ise Allah"a hamdeder, verdiği nimetleri artırması ve cehennemden kendisini koruması için dua ederdi.24
O enbiyalar sultanı, hayırları talep ettiği kadar, kötülerden ve kötü şeylerden de Allah"a sığınır ve ashâbına da “Allâhümme innî eûzü bike mine"l-buhli ve eûzü bike mine"l-cübni ve eûzü bike en uradde ilâ erzeli"l-umuri ve eûzü bike min fitneti"d-dünyâ —ya"nî fitnete"d-deccâli— ve eûzü bike min azâbi"l-kabri.” (Allah"ım, cimrilikten sana sığınırım, korkaklıktan sana sığınırım, ömrün en rezil/düşkün dönemine bırakılmaktan sana sığınırım, dünyanın fitnesinden —yani Deccâl"ın fitnesinden— sana sığınırım ve kabrin azabından da yine sana sığınırım.) demeyi tavsiye ederdi.25 Kendisi de her fırsatta faydasız ilimden, huşû duymayan kalpten, doymayan nefisten, kabul olmayan duadan,26 açlıktan, hainlikten,27 hastalıktan,28 düşmanlıktan, nifaktan ve kötü ahlâktan Rabbine sığınırdı.29
Dua, zaman zaman hastalıklar karşısında Allah"a sığınmanın, O"ndan şifa istemenin aracı olurdu. Allah Resûlü ölümünün yaklaştığı hastalık günlerinde Felâk ve Nas sûrelerini kendisine okur ve üflerdi. Hastalığı arttığında ise Hz. Âişe bu sûreleri Peygamberimiz için okumaya başlamıştı.30 Bazen ashâb-ı kirâm, hastalıklardan kurtulmak için ondan yardım isterler,