tahmin ettiği hükümdarın şarapçısına dönerek, “Efendinin yanında beni an!” dedi. Fakat hapisten çıkan genç, hükümdara Hz. Yusuf"u hatırlatmayı unuttu. Bu yüzden Yusuf (as) hapiste birkaç sene daha kaldı.49 Kuşkusuz bütün bunlar ilâhî bir takdire göre cereyan ediyordu. Nitekim Peygamber Efendimiz (sav) de bu duruma işaret etmiş ve “Kurtuluşu Allah"tan başkasında arayarak söylediği, "Efendinin yanında beni an!" sözü olmasaydı Yusuf, hapiste daha fazla kalmazdı.” buyurmuştur.50
Mısır hükümdarı bir gece kendisini çok etkileyen bir rüya gördü. Rüyasında, "yedi zayıf ineğin yediği, yedi semiz inek ile yedi tanesi yeşil ve yedi tanesi de kuru olan başaklar" vardı. Bunları kendi kâhinlerine ve bilginlerine anlattığı zaman onlar, “Bunlar karmakarışık düşlerdir. Biz böyle düşlerin yorumunu bilmiyoruz.” dediler. Bu sırada orada olan, hükümdarın şarapçısı hapishanede başından geçenleri hatırladı ve rüyanın tabirini Hz. Yusuf"a sormak için izin istedi.51 Yusuf (as) kendisine anlatılan rüyayı dinledikten sonra şöyle dedi: “Yedi yıl âdetiniz üzere ekin ekeceksiniz. Yiyeceğiniz az bir miktar hâriç, biçtiklerinizi başağında bırakın. Sonra bunun ardından yedi kurak yıl gelecek, saklayacağınız az bir miktar hâriç bu yıllar için biriktirdiklerinizi yiyip bitirecek. Sonra bunun ardından da bir yıl gelecek ki o yılda insanlara (Allah tarafından) yardım olunacak ve o yılda (meyve suyu ve yağ) sıkacaklar.” 52
Kendisine önceden ricada bulunduğu hâlde bunu unutan hapis arkadaşını kırmayarak hükümdarın rüyasını tabir eden Hz. Yusuf"un nezaketi karşısında Peygamber Efendimiz şaşkınlığını şöyle ifade etmiştir: “Kardeşim Yusuf"un sabrına ve keremine hayret ettim. Allah onu bağışlasın, kendisine rüya hakkındaki yorum sorulduğunda (cevapladı) ben olsaydım çıkıncaya kadar yorumlamazdım. Yine onun sabrına ve keremine hayret ettim. Allah onu bağışlasın, hapisten çıkması için geldiklerinde o, onlara (hapse atılma) gerekçesini haber verinceye kadar çıkmadı. Ben olsaydım (çıkmak için) hemen kapıya yönelirdim.” 53
Hükümdar, rüyası için yapılan tabiri duyanca çok beğendi. Hz. Yusuf"un faziletini, bilgisini, rüya yorumu konusundaki maharetini anladı ve onun hapisten çıkarılıp yanına getirilmesini emretti.54 Hükümdarın elçisi geldiğinde Yusuf (as) elçiye, “Efendine dön de "ellerini kesen o kadınların derdi ne idi" diye sor.” 55 diyerek suçsuzluğu ortaya çıkıncaya kadar hapisten çıkmayı reddetti. Hz. Yusuf"un aklanmasını sağlamak için sorduğu bu soru karşısında da hayranlığını gizlemeyen Resûlullah Efendimiz, “Ben olsaydım hemen kabul eder, (aklanmaya) gerekçe aramazdım.” 56 buyurarak Yusuf Peygamber"in sabrına hayret ettiğini belirtmiştir.