bir şeyi kabul eden Hz. Yusuf ise ikinci seferde doğru söylediklerini ispat etmedikleri sürece kendilerine erzak vermeyeceğini söyledi.65 Onlar da babalarından kardeşlerini getirmek için izin isteyeceklerini belirttiler. Bu arada Yusuf (as), tekrar gelmelerini ümit ederek kardeşlerinin ödedikleri ücretin yüklerinin içine konularak iade edilmesini emretti.66
Kardeşleri memleketlerine vardıklarında babalarına, “Ey babamız! Bize artık erzak verilmeyecek. Kardeşimizi (Bünyamin"i) bizimle gönder ki erzak alalım. Onu biz elbette koruruz.” dediler. Hz. Yakub, “Onun hakkında size ancak, daha önce kardeşi hakkında güvendiğim kadar güvenebilirim! Allah en iyi koruyandır ve O, merhametlilerin en merhametlisidir.” dedi.67
Yüklerini açıp ücret olarak götürdükleri eşyaların kendilerine iade edildiğini gördüklerinde, “Ey babamız! Daha ne isteriz? İşte ödediğimiz bedeller de bize geri verilmiş. Onunla yine ailemize yiyecek getirir, kardeşimizi korur ve bir deve yükü erzak da fazladan alırız. Çünkü bu getirdiğimiz az bir erzaktır.” 68 dediler. Hz. Yakub, “Kuşatılmanız (ve çaresiz kalma durumunuz) hâriç, onu bana mutlaka getireceğinize dair Allah adına sağlam bir söz vermediğiniz takdirde onu sizinle beraber göndermem!” 69 diye cevap verdi.
Söz verdiklerinde ise, “Allah söylediklerimize vekildir.” dedi ve şöyle devam etti: “Ey oğullarım! Bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah"tan gelecek hiçbir şeyi sizden uzaklaştıramam. Hüküm ancak Allah"ındır. Ben O"na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnız O"na tevekkül etsinler.” 70
Göze batmamaları ve göze gelmemeleri düşüncesiyle babalarının tavsiye ettiği şekilde71 şehre farklı kapılardan girip Hz. Yusuf"un yanına çıktıklarında, Yusuf (as) kardeşi Bünyamin"i yanına aldı ve gizlice, “Bilesin ki ben senin kardeşinim, onların yaptıklarına üzülme.” dedi. Yüklerini hazırlarken hükümdara ait su kabını kardeşi Bünyamin"in yüküne yerleştirdi. Sonra bir kişi, “Ey kervandakiler, siz hırsızsınız!” dedi. Onlar da dönerek, “Ne kaybettiniz?” dediler.
“Hükümdarın su kabını yitirdik. Onu getirene bir deve yükü ödül var...” diye cevap verdiler. Hz. Yusuf"un kardeşleri, “Allah"a yemin olsun, siz de biliyorsunuz ki biz bu ülkede fesat çıkarmaya gelmedik ve hırsız da değiliz.” dediler. “Eğer yalan söylüyorsanız, hırsızlığın cezası nedir?” diye sorduklarında, kardeşler, “Cezası, su kabı kimin yükünde bulunursa, o kimsenin kendisi(nin alıkonması) onun cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız.” dediler. Önce diğer kardeşlerinin yüklerini aramaya başlayan Hz. Yusuf, su kabını Bünyamin"in yükünden çıkardı. Böylece kardeşi Bünyamin"i yanında alıkoyma fırsatı bulmuş oldu.