"Hepimiz yâ Resûlallah." dediler. Efendimiz, "Vallahi birinizin her gün sabahleyin mescide gidip Allah"ın Kitabı"ndan iki âyet öğrenmesi, onun için iki deveden daha hayırlıdır. Eğer üç âyet öğrenirse üç deveden hayırlıdır. Dört âyet öğrenirse onun için dört deveden hayırlıdır. (Okunacak her âyet) kendi sayısınca deveden daha hayırlıdır." buyurdu.”11
Mütevazı fakat feyizli bir hayat yaşayan Suffe Ehli"nin güzide sahâbîleri, esasında bir irfan ordusu idiler. Bütün mesailerini Kur"an ve hadis (sünnet) başta olmak üzere İslâm"ın esaslarını öğrenmeye hasretmişlerdi. Peygamber Efendimizin tespit ettiği muallimler onlara Kur"an okumayı ve yazı yazmayı öğretiyordu. Suffe Ashâbı"ndan olan Ubâde b. Sâmit ile Abdullah b. Saîd b. Âs suffedeki talebelere okuma, yazma ve dinî bilgiler konusunda ders veriyorlardı.12 Abdullah b. Mes"ûd, Übey b. Kâ"b, Muâz b. Cebel ve Ebû Huzeyfe"nin azatlı kölesi Sâlim, Allah Resûlü"nün kendilerinden Kur"an öğrenilmesini tavsiye ettiği isimler arasında bulunuyorlardı.13
Suffe"de “kurrâ”adıyla anılan Kur"an talebelerinin14 yanı sıra, Peygamberimizin (sav) sözleriyle meşgul olarak onları ezberleyen sahâbîler de bulunmaktaydı. Ashâb arasında en çok hadis ezberleyerek rivayet edenler de Suffe"de yetişmiş veya Suffe Ashâbı"yla içli dışlı yaşamış olan sahâbîlerdi. Onlar, Resûlullah (sav) ile birlikte olma fırsatını iyi değerlendirdikleri için çok sayıda hadis öğrenip nakletmişlerdi. Bu hususu Suffe"nin baş talebelerinden biri olan Ebû Hüreyre (ra) şöyle ifade etmektedir: “Siz benim Resûlullah"tan çok hadis rivayet etmemi yadırgıyorsunuz. Allah şahidimdir; ben (Suffe Ehli"nden) fakir bir kimse idim. Muhacir kardeşlerimizi çarşıdaki alışverişleri, ensar kardeşlerimizi de kendi ürünlerini yetiştirme çabası meşgul ederken ben karın tokluğuna Resûlullah (sav) ile beraber bulunur, onun yanından hiç ayrılmazdım.”15
Ebû Hüreyre"nin hadis ilmindeki derinliği bazı insanların dikkatini çekmiş ve bir defasında Talha b. Ubeydullah"a gelerek şöyle demişlerdi: “Ey Ebû Muhammed, şu Yemenli Ebû Hüreyre, Resûlullah"ın hadisleri hususunda sizden daha mı bilgili, yoksa Peygamber"in (sav) söylemediği şeyleri mi söylüyor ki sizlerden işitmediğimiz hadisleri ondan işitiyoruz?” Talha (ra) şöyle cevap verdi: “Gerçek şu ki o bizim işitmediğimiz şeyleri işitmiştir. Bundan kuşkumuz yok. Çünkü o, malı mülkü olmayan fakir bir kimse idi. Resûlullah"ın (sav) misafiri olarak (Suffeliler arasında) bulunuyordu. Hz. Peygamber"den (sav) hiç ayrılmıyordu. Biz ise ev, bark ve servet sahibi kimselerdik. Resûlullah"ın (sav) yanına ancak sabah ve akşam