Her ikisi de Resûlullah"ın en yakınındaki isimlerdi. Biri Allah Resûlü"nün en yakın dostu Hz. Ebû Bekir, diğeri ise adaleti ile meşhur olan Hz. Ömer.
Bir gün Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ömer arasında bir münakaşa olmuş, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer"i öfkelendirmişti. Hz. Ömer, Hz. Ebû Bekir"in yanından ayrılmış, Hz. Ebû Bekir de ondan af istemek için ardından gitmişti. Fakat Hz. Ömer, onun özrünü kabul etmeyip kapısını yüzüne kapayıverdi. Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir, Resûlullah"ın yanına geldi ve durumu anlattı.
Hz. Ebû Bekir"in bu tutumu Resûlullah"ın (sav) hoşuna gitmiş olacak ki Hz. Ömer"in bağışlamadığı Hz. Ebû Bekir"e üç kez, “Allah seni bağışlasın ey Ebû Bekir!” diyerek dua etti.
Bu arada Hz. Ömer de kardeşine yaptığı bu yanlış hareketten pişman olup önce onun evine gitmiş, orada olmadığını öğrenince de Resûlullah"a gelmişti. İçeri girip selâm verdi. Peygamber"in yanına oturdu ve ona kendisiyle Ebû Bekir arasında geçen şeyleri anlattı. Allah Resûlü"nün öfkelendiğini fark eden Hz. Ebû Bekir, bu sefer arkadaşı için Resûlullah"a yalvarmaya başladı: “Vallahi yâ Resûlallah, bu işte ben Ömer"den daha çok ileriye gittim.” diyerek büyük bir erdemle kardeşinin bu hareketini unutturup kendi hatasını ön plana çıkarmaya başladı.
Bunun üzerine Resûlullah, orada bulunanların tümüne hitap ederek, “Şimdi benim dostumu bana bırakır mısınız? Benim dostumu bana bırakır mısınız? Ben, "Ey insanlar! Şüphesiz ben size, hepinize Allah"ın elçisiyim..." dedim de sizler, "Yalan söylüyorsun." dediniz. Ebû Bekir ise, "Doğru söylüyorsun." dedi.” buyurdu.1
Allah Resûlü"nün en yakınındaki bu iki sahâbî arasında geçen olay sahâbe arasında cereyan eden insanî ilişkileri resmeder. İkili arasında geçen bu konuşma her insanın olduğu gibi ashâbın da kimi zaman birbirine öfkelenebildiğini ve darılabildiğini göstermektedir. Ancak iki mümtaz sahâbînin arasında geçen bu hadise, onları diğer insanlardan farklı kılan, aralarındaki muhabbete ve karşılıklı nezakete dayalı iletişimi de yansıtmaktadır. Hz. Peygamber"in ahlâkı ile ahlâklanan sahâbenin önde gelen şahsiyetleri, özrünü kabul etmediğinde bile kardeşini affetmeyi bir erdem