kabul edebilmiştir. Hz. Ebû Bekir, öfkelendirdiği arkadaşının gönlünü alıp aralarındaki muhabbetin zarar görmesine izin vermek istemez. Celâli ile tanınan Hz. Ömer ise öfkesi dinmemiş olacak ki öncelikle kardeşinin özrünü kabul etmez. Sonra bizzat Resûlullah"a gelerek pişmanlığını arz eder. Daha ilginç olan ise Hz. Ebû Bekir"in son tavrıdır. O, bu kırıcı tutumundan dolayı Hz. Ömer"e öfkelenen Resûlullah"a, kabahatin kendisinde olduğunu söyleyerek olayı yumuşatmaya çalışır.
Hz. Ebû Bekir ve Ömer arasında geçen bu olay, sahâbe arasında iletişimin çok farklı boyutları olduğunu da göstermektedir. Tamamen insanî düzlemde seyreden bu ilişkilerin içinde sevgi, saygı ve muhabbetle birbirine bağlanma olduğu kadar kızgınlıklar, kırgınlıklar, dargınlıklar ve tartışmalar da vardır. Onların ilişkilerinde kırılmalar yaşadıklarında bile aralarındaki muhabbeti kesmedikleri, sevgi ve bağlılığı bırakmadıkları görülür. Özür dilemenin ve affedebilmenin en güzel örneklerini bu güzide insanların davranışlarında izleyebilmek mümkündür.
Bu tatlı tartışmaların bir diğeri Habeşistan"a hicret edenlerden ve Resûlullah"ın eşlerinden Hz. Meymûne"nin kardeşi Esmâ bnt. Umeys2 ile Hz. Ömer arasında geçmişti. Esmâ (ra) Peygamberimizin (sav) eşi Hz. Hafsa"nın yanında bulunduğu bir sırada Hz. Ömer içeri girip, “Bu kim?” diye sormuş, “Esmâ bnt. Umeys” cevabını alınca Hz. Ömer, “Şu Habeşistanlı mı? Şu denizli mi?” demişti. Esmâ, “Evet!” cevabını verdi. Bunun üzerine Ömer, “Hicrette biz sizi geçtik. Dolayısıyla Allah Resûlü"nün nezdinde biz sizden daha değerliyiz.” diyerek Esmâ"yı kızdırdı. Hz. Esmâ, “Yanıldın Ey Ömer! Hayır! Vallahi siz Resûlullah (sav) ile birlikte idiniz. Aç olanınızı doyurur, cahilinize vaaz ederdi. Biz ise uzaklarda, düşman yurdunda, Habeşistan"da idik. Bu da Allah ve Resûlü uğrundaydı. Allah"a yemin olsun ki senin söylediğini Resûlullah"a anlatmadıkça ne yemek yerim ne de su içerim. Eziyet ediliyor ve korkutuluyorduk. Bunu Resûlullah"a söyleyeceğim ve ona soracağım. Vallahi ne yalan söylerim ne de saparım. Bundan fazla bir şey de söylemem!” diyerek kızgınlığını dile getirdi.
Derken Hz. Peygamber geldi. Esmâ, “Ey Allah"ın Nebî"si! Ömer şöyle şöyle söyledi.” diyerek durumu Allah Resûlü"ne arz etti. Bunun üzerine Allah"ın Resûlü Esmâ bnt. Umeys ile Hz. Ömer arasında geçen bu atışmayı şu sözlerle neticelendirdi: “O, bana (sevgime ve yakınlığıma) sizden daha fazla hak sahibi değildir. Zira o ve arkadaşları yalnız bir defa hicret etmişken ey gemi yolcuları sizler, iki defa hicret ettiniz!” 3