suçlamış, mağlup ve mahcup duruma düşüreceğinden emin bir şekilde gerçekten Allah tarafından gönderildiğine delâlet edecek mucizeler istemiştir. Ancak Allah Teâlâ Musa"yı bu talebe hazırlamıştır. Hz. Musa hemen “beyaz el” ve “âsâ” mucizelerini gösterir. Fakat Firavun onun çok bilgili bir büyücü olduğunu, büyüsü ile o bölgenin halkını yurtlarından çıkarmak istediğini iddia eder.45
Firavun, çevresindekilerin teklifi ile Hz. Musa"ya aynı yoldan cevap verebilmek için ülkenin bütün büyücülerini toplar. Musa"nın yalan söylediğini ispatlamak için onu kendi emri altındaki en maharetli sihirbazlar ile yarıştırır. Fakat netice hiç de Firavun"un istediği gibi çıkmaz; Musa"nın âsâsı, sihirbazların göz aldanmasına dayalı olan oyunlarını yutar. Sonuç dehşet vericidir. İşin büyü olmadığını çok iyi anlayan sihirbazlar, hemen secdeye kapanırlar. Âlemlerin Rabbi olan, Musa ve Harun"un Rabbine iman ederler. Firavun, kendisinden izin almadan Allah"a iman eden bu sihirbazların ellerini ve ayaklarını çaprazlama kestirir, sonra da hepsini astırır.46
Gerilim tırmanmış, sıkıntılı günler birbirini kovalamaya başlamıştır. Firavun tekrar İsrâiloğulları"na karşı korkunç bir zulüm ve işkence faaliyeti başlatır.47 Bu durum karşısında Hz. Musa, iman edenleri teskin etmekte, “...Allah"tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz yeryüzü Allah"ındır. Ona, kullarından dilediğini mirasçı kılar. (Hayırlı) sonuç Allah"a karşı gelmekten sakınanlarındır.” 48 demektedir. Onlar ise Hz. Musa"ya sitem eder, “Sen bize gelmeden önce de bize işkence edildi, geldikten sonra da. ” derler. Ancak Musa, bir taraftan, “Umulur ki Rabbiniz düşmanınızı helâk edecek ve sizi bu yerde (Mısır"da) egemen kılıp, nasıl davranacağınıza bakacaktır.” 49 “Ey kavmim! Eğer siz gerçekten Allah"a iman etmişseniz, eğer O"na teslim olmuş kimseler iseniz, artık sadece O"na tevekkül edin.” 50 uyarısında bulunurken, diğer taraftan da, artık hidayetinden umudunu kestiği Firavun ve adamlarını Yüce Allah"a havale eder: “...Ey Rabbimiz! Gerçekten sen Firavun"a ve onun ileri gelenlerine, dünya hayatında nice ziynet ve mallar verdin. Ey Rabbimiz! Yolundan saptırsınlar diye mi? Ey Rabbimiz! Sen onların mallarını silip süpür ve kalplerine darlık ver; çünkü onlar elem dolu azabı görünceye kadar iman etmezler.” 51
Sonunda beklenen müjde gelmiştir ve Allah, elçilerine şöyle seslenir: “Her ikinizin de duası kabul edildi. Öyleyse dürüst olmakta devam edin ve sakın bilmeyenlerin yolunda gitmeyin.” 52 Ardından Hz. Musa"ya şu emri verir: “...Kullarımla birlikte geceleyin yola çık da (size) yetişilmesinden korkmaksızın ve (boğulmaktan) endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol aç.” 53