Hz. Musa ve İsrâiloğulları"nın geceleyin yola çıktığını duyan Firavun, güneş doğarken onların peşine düşer. Hızla yol alan Firavun ordusu çok geçmeden kafileye yetişir. Aralarındaki mesafe hızla kapanmaktadır. İşte bu kez sonlarının geldiğini düşünen İsrâiloğulları, yanıldığını düşündükleri Hz. Musa"ya bakarlar: “Eyvah yakalandık! ”54
Ancak Allah"ın Elçisi, ilâhî vaade sonuna kadar güvenmektedir: “Hayır! Rabbim şüphesiz benimledir, bana yol gösterecektir.” 55 Nitekim onun sabrı ve güveni karşılıksız bırakılmaz; Allah Teâlâ, Hz. Musa"ya şöyle buyurur: “Âsânla denize vur!” 56
Hz. Musa, âsâsını denize vurur vurmaz İsrâiloğulları"nın gözü önünde bir mucize daha gerçekleşir. Deniz, âsânın dokunduğu yerden ikiye ayrılır ve iki tarafı dağ gibi kabarır. Böylece ortada, Allah"ın vaad ettiği gibi, “kuru bir yol” ortaya çıkar. Musa ve beraberindekiler bu “kurtuluş yoluna” girerler. Bir anlık şaşkınlığı üzerinden atan Firavun ve ordusu da onların peşinden büyük bir hızla açılan bu yola girer. Son İsrâiloğlu karşı kıyıya ayak bastığında, Firavun ve askerleri de denizin ortasındaki bu mucize yola girmiştir.57 İşte tam bu anda Allah"ın emriyle ayrılan deniz, yeniden birbirine kavuşur. Artık Hz. Musa ve İsrâiloğulları için yıllardır süren zulüm dev dalgaların altında kalarak sona ermiş, Firavun defteri kapanmıştır.58
Ancak İsrâiloğulları kendilerini Firavun"un zulmünden kurtarıp nimetlere boğan Yüce Yaratıcı"yı yine unutacaklardır. Nitekim bunun ilk işaretleri, denizden çıktıktan kısa bir süre sonra görülür. Yol üzerinde, kendilerine ait bazı putlar yapıp bunlara tapan insanlara rastlarlar. Bu tablo karşısında kavminin dile getirdiği talep, Musa için çok daha çetin bir mücadelenin başladığını gösterir gibidir. Zira İsrâiloğulları, “...Ey Musa! Onların tanrıları olduğu gibi, sen de bizim için bir tanrı yap!” derler. Hz. Musa bu taleplerinden dolayı cahil halkını kınar ve onlara Yüce Allah"ın üstünlüğünü bir kez daha hatırlatır.59
Allah Teâlâ, insanların bizzat kendisi tarafından gönderilen ilkelere uymasını istemektedir. Bu yolda çeşitli uyarılarda bulunmak ve insanlara hem dünya hem de âhiret mutluluğunu kazandıracak ilkeleri açıklamak üzere kırk günlüğüne Hz. Musa"yı Tûr"a çağırır. Hz. Musa, yola çıkarken kavmini idare etmesi için yerine kardeşi Hz. Harun"u bırakır.60 Hz. Musa, Allah ile bizzat konuşmak gibi sadece birkaç peygambere nasip olmuş fevkalâde tecrübeler yaşar. Allah"ı görme isteği kabul edilmemekle birlikte kendisine ilâhî emirler ihtiva eden Tevrat levhaları verilir.61 Ancak bu esnada Hz. Harun