karşı çıktı ve şehit edildi.3 Mekke"ye götürülen Hubeyb ve İbn Desinne ise Bedir"de öldürülen yakınlarının intikamını almak isteyen Huceyr b. Ebû İhab ve Safvân b. Ümeyye"ye satıldılar. Haram aylar çıkana kadar hapsedildikten sonra da Ten"îm"de, Mekkeli kalabalık bir topluluğun gözleri önünde işkenceyle şehit edildiler.4
Recî" olayının yaşandığı sıralarda Âmir b. Sa"saaoğulları"nın lideri Ebû Berâ" Âmir b. Mâlik b. Ca"fer de bazı hediyelerle Allah Resûlü"ne gelmişti. Hz. Peygamber, “Ben bir müşrikin hediyesini kabul etmem.” diyerek hediyeleri geri çevirdi ve Ebû Berâ"yı İslâm"a davet etti. Ebû Berâ" Müslüman olmadı fakat buna ilgisiz de kalmadı. Peygamberimizden (sav) kavmini İslâm"a davet etmek üzere kendisiyle birlikte ashâbından birilerini göndermesini istedi. Resûlullah, başlangıçta bu teklife sıcak bakmadı. Çünkü Necidlilerin ashâbına zarar vermelerinden endişe ediyordu. Fakat Ebû Berâ", onların güvenliklerini sağlayacağına dair kesin söz verdi.5 Bu arada Ri"l, Zekvân, Usayye ve Lihyânoğulları kabilelerinden gelen bazı kimseler de Müslüman olduklarını ve kavimlerine karşı yardım istediklerini söylemişlerdi.6
Hz. Peygamber, Ebû Berâ"dan aldığı söz üzerine ashâbdan yetmiş kişiyi onunla birlikte göndermeyi kabul etti. Suffe Ehli"nden olan ve kurrâ ismi verilen bu sahâbîler, Münzir b. Amr es-Sâidî"nin başkanlığında Muttalib adlı bir kılavuzla yola çıktılar.7 Maûne kuyusuna ulaştıklarında içlerinden Harâm b. Milhan ve iki arkadaşı kafileden ayrıldılar. Zira Resûlullah, beraberlerinde Âmiroğulları"na ulaştırılmak üzere bir mektup göndermişti. Harâm, arkadaşlarından oraya varıncaya kadar kendisini takip etmelerini istedi. Çünkü müşrikler can güvenliği konusunda eman verdikleri takdirde bir sorun oluşmayacak, ancak öldürülmesi hâlinde durumu arkadaşlarına hemen haber vermeleri gerekecekti.
Harâm, arkadaşlarına gereken talimatı verdikten sonra başlarında Ebû Berâ"nın yeğeni Âmir b. Tufeyl"in bulunduğu topluluğa doğru yaklaştı. Onlara Resûlullah"ın elçiliğini kendilerine tebliğ etmesi için eman verip vermeyeceklerini sordu. Fakat daha mektup okunmadan Âmir b. Tufeyl"in işaret verdiği bir adam, ona arkasından yaklaşarak mızrağını sapladı. Bu darbeyle şehitlik mertebesine ulaşacağını anlayan Harâm son nefesinde, “Allâhü ekber! Kâbe"nin Rabbine yemin olsun ki ben kazandım!” diye haykırdı.8
Âmir b. Tufeyl, vakit kaybetmeden diğerlerine de saldırmak üzere kabilesinden yardım istedi. Fakat onlar, Ebû Berâ"nın verdiği sözü