Müslümanlardan biraz daha fazla ganimet vermişti.46 Hz. Peygamber bu şekilde davranarak hayatları boyunca şirkin bataklığına saplanmış bu insanlara İslâm"ı sevdirmeye çalışıyordu. Nitekim ganimetlerden çokça pay alan Mekkelilerden Safvân b. Ümeyye şu ifadeleri kullanmıştı: “Resûlullah (sav) Huneyn günü (ganimet mallarından) bana da verdi. O, insanlar arasında en sevmediğim kimse idi. Fakat bana mal vermeye devam ettikçe sonunda insanlar arasında en sevdiğim kişi hâline geldi.”47
Safvân aynı zamanda İslâm ordusuna yeterli miktarda zırh ve silahı ödünç veren kişiydi. Allah Resûlü, emanet alınan bu teçhizatın telef olduklarında bedellerinin ödeneceğine dair söz vermişti ona. Savaş sonrasında zırhlardan bir kısmı kaybolunca Efendimiz Safvân"a, “Biz senin zırhlarından bazılarını kaybettik. Sana bedellerini ödeyelim.” demiş, Safvân da “Hayır yâ Resûlallah. Çünkü bugün kalbimde o gün olmayan şeyler var.” diyerek kaybolan zırhların bedellerini almak istememişti.48 Çünkü o, müşrik olarak geldiği Huneyn"den mümin olarak dönmüştü...
Diğer yandan Hz. Peygamber"in muhacirlere ve Mekkelilere ganimetten bolca pay verip ensarı bundan mahrum etmesi,49 ensardan bazılarını üzmüş, hatta kimileri şöyle demişti: “Allah, Resûlullah"ı affetsin. Kureyş"e veriyor, bize vermiyor. Halbuki hâlâ Hevâzinlilerin kanları kılıçlarımızdan damlıyor.”50 “Harp gibi çetin bir iş olduğu zaman bizler çağrılıyoruz. Fakat ganimet bizden başkasına veriliyor.” diyenler de olmuştu.51
Bütün bu sözlerin kendisine ulaşmasından sonra Hz. Peygamber hemen ensara haber gönderip onların bir çadırda toplanmasını emretti.52 Ensar orada toplanınca Hz. Peygamber ayağa kalktı, Allah"a hamd ve senâ ettikten sonra Mekkelilere ganimetten fazla pay vermesinin sebebini şöyle açıkladı: “Kureyşliler henüz Müslüman olup harpten yeni çıktılar. Ben onların harpte uğradıkları zararları telâfi etmek ve gönüllerini İslâm"a ısındırmak istedim. 53 Ey ensar topluluğu! Sizler dalâlette iken Allah benim tebliğimle sizlere hidayet verip yol göstermedi mi? Sizler bölük pörçük iken Allah sizleri benim sayemde birbirinize sevdirip bir araya getirmedi mi? Siz fakir iken Allah sizleri benim sayemde zenginleştirmedi mi?” Allah Resûlü bu soruları sordukça her bir sorunun sonunda ensar, “Allah ve Resûlü en çok ihsan edendir (iyilik yapandır).” diyorlardı.54 Efendimiz sonunda onları can evinden vuracak şu sözleri söyledi: “İsteseydiniz şöyle de cevap verebilirdiniz: Seni kavmin yalanlamıştı, bize geldin. Herkes seni yalanladığı hâlde, biz seni tasdik ettik. Kavmin seni terk etti de biz sana yardım ettik. Kavmin seni kovdu, biz seni bağrımıza bastık. Sen yoksuldun, biz seni