ordugâhlarını kuruncaya kadar, onların kendilerine karşı harekete geçtiklerine dair bir haber alamamışlardı.
Ramazan ayı münasebetiyle Medine"den oruçlu çıkan Resûlullah ile ashâbı, yanlarındaki yüklerle birlikte uzunca bir yol kat ettiler. Hava çok sıcaktı... Tam da sıcaktan ve susuzluktan bunaldıkları anda Kedîd suyunun bulunduğu yere ulaşmışlardı. Allah Resûlü, ashâbının meraklı bakışları arasında devesinin üzerinde iken bir tas su istedi ve besmele çekerek suyu yudumladı.10 Bunu gören ashâbı da oruçlarını bozdular. Bundan sonra Resûlullah, Mekke"ye varıncaya kadar bir daha oruç tutmadı.11 Böylece Hz. Peygamber meşakkatli bir yolculuk esnasında Cenâb-ı Hakk"ın kullarına tanıdığı bir kolaylık olan oruç tutmama ruhsatının12 nasıl uygulanacağını göstermiş oldu.
Mekkeliler, İslâm ordusunun yatsı vakti, Mekke"ye bir konaklık mesafede bulunan Merrüzzahrân vadisine gelip yerleştiği âna kadar olup biten her şeyden habersizdiler. Ta ki Resûlullah"ın emri üzerine her askerin ayrı ayrı ateş yakmasıyla oluşan ihtişamlı manzarayı görünceye kadar.13 Bu manzara karşısında Ebû Süfyân, Hakîm b. Hizâm ve Büdeyl b. Verkâ"yı da yanına alarak etrafı kolaçan etmek istemişti. Ama Mekke çepeçevre kıskaca alınmış olduğundan, İslâm ordusunun öncü birlikleri tarafından yakalanıp Resûlullah"ın huzuruna getirildiler. Ve gece boyu süren konuşmalardan sonra üçü de Müslüman oldular.14
Eşsiz siyasî dehası ile farklı bir harp taktiği uygulayan Allah Resûlü, Ebû Süfyân"ın hem imanının pekişmesi hem de Müslümanların askerî gücünü bizzat gözleriyle görmesi için, amcası Abbâs"a hitaben, “Ebû Süfyân"ı al, ordunun geçit yerine götür! İslâm ordusunun ihtişamını seyrettir!” buyurdu. Bunun üzerine Hz. Abbâs, Ebû Süfyân"ı vadinin dar boğazına getirdi. Kabileler bölük bölük, bayraklarını çekip bütün heybetleriyle geçmeye başladılar. Eslemoğulları, Süleymoğulları, Gıfâroğulları... Derken başlarında Resûlullah"ın olduğu ensar ve muhacirlerden oluşan birlik göründü.15 Ebû Süfyân hayretler içerisinde “Sübhânallâh ey Abbâs, kim bunlar?” diye sordu. Abbâs (ra), “İşte Resûlullah; muhacirler ve ensar arasında.” dedi. Ordunun o muhteşem ve heybetli geçişine şahit olan Ebû Süfyân, “Bu güce kimsenin karşı durma ihtimali yoktur.” demekten kendini alamadı.16 Bu arada Sa"d b. Ubâde, elinde ensarın bayrağıyla Ebû Süfyân"ın önünden geçerken, “Bugün büyük harp günüdür. Bugün Kâbe"de kan dökmek helâl kılınmıştır. Bugün Allah Kureyş"i zelil kılmıştır.” dedi. Ebû Süfyân"ı