Bundan sonra hayvanına binerek vakfe yaptığı Rahmet dağının eteklerine vardı. Devesi Kasvâ"nın göğsünü kayalara çevirdi. Yayaların toplandığı yeri önüne aldı ve kıbleye döndü. Artık güneş kavuşuncaya kadar Arafat"ta vakfe yaptı.63 “Duaların en faziletlisi, arefe günü yapılandır.” 64 buyuran Allah Resûlü, Arafat akşamı vakfe yerinde şöyle dua etti: “Allah"ım, senin buyurduğun gibi ve bizim söylediğimizden daha hayırlı biçimde hamd sana mahsustur. Allah"ım! Benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm senin içindir. Dönüşüm de sanadır. Yâ Rabbi, ardımdan bütün varlığım sana kalacaktır. Allah"ım kabir azabından, gönül vesvesesinden ve işlerin dağılıp karmaşık hâle gelmesinden sana sığınırım. Allah"ım rüzgârın getireceği kötülüklerden sana sığınırım." 65
Vakfe esnasında şöyle buyurdu: “Burası Arafat"tır, burası vakfe yapılacak yerdir. Arafat bölgesinin tamamı vakfe yeridir.” Sonra güneş batıp da tamamen kaybolduğunda oradan ayrılmak için hareket etti. Üsâme b. Zeyd"i devesinin arkasına aldı.66 Müzdelife"ye doğru hareket ettiği zaman Resûlullah, normal bir şekilde ilerliyor fakat müsait olan geniş meydanlarda ise hafifçe hızlanıyordu.67 Bir ara Peygamber (sav) arka tarafında develeri hızlı sürmek için şiddetli bağırma çağırma ve develeri dövme sesleri işitti. Bunun üzerine Peygamberimiz onlara kamçısı ile işaret etti ve “Ey insanlar! Sakin olun! Çünkü iyilik, acelecilikle sağlanmaz!” buyurdu.68
Kasvâ"nın yularını o kadar kasmıştı ki nerdeyse başı, semerinin altındaki deriye çarpıyordu. Kum tepelerine geldikçe hayvanın dizginini çekiyor, düze çıkıncaya kadar biraz gevşetiyordu. Nihayet Müzdelife"ye vardı ve orada akşamla yatsı namazlarını bir ezan ve iki kâmetle peş peşe kıldırdı. Aralarında hiçbir nafile namaz kılmadı. Sonra Resûlullah (sav) fecre kadar uzanıp istirahat etti.69
O gece ay batınca, ailesinden zayıf ve güçsüz olanlara —şeytan taşlamada izdihamda kalmasınlar diye— sabah olmadan Mina"ya gitmelerine izin verdi.70
10 Zilhicce Cumartesi/Müzdelife-Mina-Mekke
Sabahleyin namazını kıldı. Sonra Kasvâ"ya binerek Meş"ar-i Harâm"a, “Kuzâh” denilen yere geldi. Orada vakfe yaptı ve şöyle buyurdu: “Burası Kuzâh"tır ve vakfe yapılacak yerdir. Buranın (Müzdelife"nin) tamamı vakfe yapılacak yerdir.” 71 Kıbleye karşı dönerek tekbir, tehlil ve kelime-i tevhid ifadeleriyle Allah"a dua etti. Ve ortalık iyice aydınlanıncaya kadar vakfeye devam etti. Sonra güneş doğmadan yola koyuldu.72