riayet edilmesini tavsiye etmesi34 onun hem Rabbiyle, hem de insanlarla olan ilişkilerine ne kadar önem verdiğini gösteriyordu.
Allah Resûlü, binlerce sahâbeye topluca son olarak Veda Hutbesi"nde hitap etmiş ve onlara hikmet yüklü tavsiyelerde bulunmuştu. “Ey insanlar! Vallahi, bilmiyorum, bugünümden sonra bu yerde sizinle belki bir daha karşılaşmayacağım.” 35 şeklindeki ifadeleriyle Kutlu Nebî, onlara gerçekten önemli şeyler vasiyet edeceğini hissettirmişti. Binlerce mümin Resûlullah"ın ağzından çıkacak cümleleri bekliyordu pür dikkat. O gün binlerce kişiden oluşan inananlar topluluğuna seslenen Hz. Peygamber, aslında kıyamete kadar yaşayacak bütün Müslümanlara evrensel mesajlar sunmaktaydı. Allah"a hamd ve senâ ettikten sonra sözlerine başladı:
“Kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız (namus ve haysiyetleriniz), şu gününüz, şu beldeniz, şu ayınız gibi saygın olup dokunulmazdır. Dikkat edin! Her suçlu cezasını kendisi çekecektir. Hiçbir baba çocuğunun suçundan dolayı sorumlu tutulamayacağı gibi, hiçbir çocuk da babasının yaptığından dolayı ceza çekemez.
Dikkat edin! Müslüman, Müslüman"ın kardeşidir. Müslüman"a, gönül rızası olmadan kardeşinin malı helâl olmaz.
Dikkat edin! Câhiliye dönemindeki tüm faizler kaldırılmıştır. Ancak anaparalarınız sizindir. Haksızlık etmeyecek ve haksızlık da görmeyeceksiniz.
Dikkat edin! Câhiliye dönemindeki tüm kan davaları da kaldırılmıştır.
Kadınlar hakkında Allah"tan korkun! Çünkü siz, onları Allah"ın emaneti olarak aldınız ve Allah"ın adını anarak (nikâh kıyıp) kendinize helâl kıldınız.” 36
Resûl-i Ekrem, geçici dünya hayatının mal, mülk ve servetine değer vermeden mütevazı bir hayat yaşamış, vefatından sonra da yakınlarına herhangi bir maddî miras bırakmamıştır. Ancak tüm insanlığa başta en yüce vasiyet Kur"ân-ı Kerîm ve yaşayan bir Kur"an olan örnek ahlâkını bırakmış, nebevî bildirileri çağlar boyu insanların yollarını aydınlatmıştır. Onun ilme, âdâba, ahlâka, sevgiye, merhamete dair tavsiyeleri, insanlığı her iki âlemde mutluluğa ulaştıracak eşsiz bir miras niteliğindedir.