cenaze namazı gibi namaz kılmış, sonra minbere çıkıp veda edercesine verdiği hutbesinde bu endişesini dile getirmişti: “Ben havuzumun başına sizden önce varacağım. Onun genişliği Eyle ile Cuhfe arası gibidir. Ben sizin, benden sonra Allah"a şirk koşacağınızdan korkmuyorum. Lâkin ben sizin, dünya hakkında yarışa girişeceğinizden ve birbirinizle çarpışıp sizden öncekilerin helâk olduğu gibi helâk olacağınızdan korkuyorum.” 30
Hz. Peygamber (sav), vefatından sonra ortaya çıkacak ihtilâfların Müslümanların birbirlerine kenetlenmeleriyle giderilebileceğini düşünüyordu. Bu nedenle yalanın yayıldığı, kendisinden yemin etmesi istenmediği hâlde insanların yemin ettiği, şahitlikleri istenmediği hâlde yalan şahitlik yaptıkları zamanlarda müminler, Allah Resûlü"nün ashâbına öğrettiği güzel yaşantıyı örnek almalıydılar. Allah Resûlü onlara bunu vasiyet ediyor ve bu örnek yaşantının nesilden nesile tevarüsünün gerçekleşmesi için birlik ve beraberliklerini muhafaza etmeleri gerektiğini hatırlatıyordu.31 Bu zor zamanlarda toplumu derinden sarsacak ayrılıkların yaşanmaması için, gerekli sorumlulukların yerine getirilmesini istiyor, İslâm"a aykırı görüşlere itibar edilmemesi gerektiğini bildiriyor, onlara kendi yaşantısını ve yakınında bulunan ashâbının yolunu takip etmelerini tavsiye ediyordu. Hepsinden önemlisi ise, imanın tüm bunların ihtiraslarından kurtulmuş bir kalple mümkün olacağını vurgulayarak öncelikle takvayı dile getiriyordu.32
Bu arada Rahmet Elçisi"nin değişik vesilelerle bazı dostlarına hitaben yaptığı özel tavsiyeler de vardı. Bir gün bineğinin arkasında bulunan amcazadesi genç İbn Abbâs ile yolculuk yapmaktaydı. Allah Resûlü, ona ömür boyu unutmayacağı şu cümleleri öğretmişti: “Delikanlı! Sana bazı şeyler öğreteceğim. Allah"ı gözet ki Allah da seni gözetsin. Allah"ı gözet ki Allah"ı (daima) yanında bulasın. Bir şey istediğinde Allah"tan iste! Yardıma muhtaç olduğunda Allah"tan yardım dile! Şunu bil ki bütün insanlar sana fayda vermek için toplansa Allah"ın takdiri dışında sana faydalı olamazlar. Ayrıca bütün insanlar sana zarar vermek için toplansa Allah"ın takdiri dışında sana hiçbir şeyde zarar veremezler. Bu konuda kalemler kaldırılmıştır (yeni bir şey yazmaz), sayfalar(daki yazılar) kurumuştur (değişmez).” 33
Allah ile kul arasındaki bu ilişkiyi gerçek anlamda bir kulluk ve ibadet bilinci tesis eder. Allah"a bağlılığın ifadesi olan ibadetler, insan vicdanını olgunlaştırır. Mademki kul, bu birlikteliğe muhtaçtır, o hâlde Yaratıcısı"na ulaşmak için O"nu çokça anmalıdır. Resûlullah"ın (sav) vefat edeceği son anlarda bile namaza devam edilmesini ve köle ve cariyelerin haklarına