İşte bu teslimiyeti, kendisine, “Sıddîk” lakabının verilmesine neden oldu.37 Âyetlerini gösterdiği Elçisi"ne ve inananlara güven ve kararlılık veren bu kutsal yolculuk, kalbinde zaaf bulunan ve inanmayanlar için ise fitne aracı olmuştu.38
Gece yolculuğu anlamına gelen İsrâ, Hz. Peygamber"in geceleyin Mescid-i Harâm"dan Mescid-i Aksâ"ya götürülmesini ifade ederken; Mi"rac, Mescid-i Aksâ"dan Sidretü"l-müntehâ"ya kadar olan yükselişi ifade etmek için kullanılmaktadır. Nitekim meâric kelimesiyle âyet-i kerimede, “Yükselme yollarının sahibi olan Allah” kastedilmiştir.39 Hz. Peygamber"in fizikötesi âlemlere seyahatiyle ilgili bu iki safha sonraki dönemlerde birleştirilmiş ve Mi"rac kandili adıyla kutlanmaya başlanmıştır.
Eskiden beri İsrâ ve Mi"rac"ın uykuda mı uyanıkken mi, ruhen mi bedenen mi olduğu tartışılmışsa da Hz. Peygamber"in metafizik bir tecrübe yaşadığında şüphe yoktur. Yapılan bu olağanüstü yolculuğun doğası gereği, anlatımlarda kullanılan dil, temalar, temsiller, sahneler de farklıdır. Müşrikler onun yanında yer almasalar da Yüce Allah (cc) Mi"rac ile Peygamberi"nin yanında olduğunu göstermiştir. Mi"rac ile, eşini ve amcasını kaybettiği “Hüzün Yılı”nda Mekke"de bunalan Sevgili Nebî"ye bir yükseliş tecrübesi yaşatmak suretiyle şevk verilmiştir. Resûlullah"a yaşatılan bu tecrübe “namaz” ile taçlandırılmıştır. Hz. Peygamber (sav), yaşadığı bu olağanüstü tecrübeden sonra ümmetine yeniden dönmüş ve onları da namaz ile Yaratıcılarına ruhen yükselmeye çağırmıştır. Müminler ise her namazda okudukları “Tahiyyât” ile Resûlullah"ın yaşadığı bu hadiseyi tekrar tekrar canlandırır ve Rableri katındaki yüksek mertebelere uzanmak için çırpınırlar âdeta.
Evet, Mi"rac bir yükseliştir... Kulun Allah nezdinde yükselişi... Kullar bu yükselişi hiç şüphesiz O"nun razı olacağı bir hayat ile gerçekleştirirler. İhlas ile, takva ile, ibadet ve taat ile... Bilhassa da namaz ile. Zira namaz müminin mi"racıdır.