kınanmalarına ve lânetlenmelerine sebep olan tutum ve davranışları dile getirerek bunlardan kaçınmaları için ashâbını sık sık uyarmıştır. Bu bağlamda Yahudilerin yaptığı gibi peygamber kabirlerinin ibadethaneye çevrilmesini57 ve Yahudilerce kutsal sayılan cumartesi günü oruç tutulmasını58 yasaklamış, Yahudilere has olan saç sakal görüntüsü59 ve selâmlaşma şekli60 gibi hususlarda onlara muhalefet etmeyi emretmiştir.
Allah Resûlü, Medine"de bulundukları sürece Yahudilere din ve vicdan hürriyeti tanımış, kamu hukukunu ilgilendirmediği sürece hukukî davalarının çözümünü kendilerine bırakmıştır. Kendisine getirilen Yahudilerle ilgili davalarda ise uygulayacağı cezaya karar verirken Tevrat hükümlerine başvurmuş,61 dolayısıyla Kurayzaoğulları örneğinde görüldüğü gibi onlara kendi kitaplarının öngördüğü cezaları uygulamaktan yana tavır koymuştur.62 Yahudilerin, kendi istekleriyle, hukukî konularda Allah Resûlü"ne başvurdukları da olmuştur. Nitekim Nadîroğulları, kendilerini Kurayzaoğulları"ndan üstün saydıkları için onlar Benî Kurayza"dan birini öldürdüklerinde yarım diyet ödüyorlar, ancak Kurayzalılardan biri bir Nadîrliyi öldürürse tam diyet ödemek zorunda kalıyordu. Bu konuda anlaşmazlık yaşayan Yahudiler Hz. Peygamber"in hakemliğine başvurmaya karar vermiş, Allah Resûlü de kendisine arz edilen bu davada, Kur"an çerçevesinde63 adaletten ayrılmayarak, her iki kabilenin eş değerde diyet ödemesi gerektiğine hükmetmiştir.64
Müslümanlar, hicretin dokuzuncu yılından itibaren uygulamaya koyulan65 antlaşma gereği, vatandaşlık payesi kazanmış gayri müslimlerin can ve mal güvenliğine kavuşturulmalarına karşılık alınan cizye vergisini66 anlaşmaya varılan Yahudi kabilelerinden de almıştır. Resûlullah, Teymâ"da yaşayan Yahudilerle yaptığı antlaşmada koyduğu “Zimmet (himaye etmek) bizim görevimiz, cizye ödemek de onların görevidir.” 67 maddesiyle, bunun bir tür güvenlik vergisi olduğunu ifade etmiştir. “Şunu iyi bilin ki! Kim bir zimmîye haksızlık ederse, onun hakkını eksik verirse, ona gücünün üstünde şeyler yüklerse veya gönülsüz olarak ondan bir şey alırsa ben kıyamet gününde o kişinin düşmanıyım.” 68 sözüyle de inananlara, Müslüman olmayan vatandaşların haklarına saygı göstermelerini emretmiştir. Bu doğrultuda Müslümanlar da cizye tahsilinde müsamahalı davranmışlar, yoksul ve çalışıp kazanmaktan âciz kimseleri vergiden muaf tutmuşlardır.
Yahudilerin haklarına riayet konusunda titiz davranan Resûlullah, onlarla medenî ilişkilerin geliştirilmesine imkân sağlayacak örnek