Hz. Peygamber döneminde kadınlar toplumsal hayatın pek çok sahasında rahatlıkla yer alabiliyorlardı. Kimi hanımlar ticaretle,21 kimi eğitim öğretimle,22 kimi sağlık hizmetleriyle23 uğraşıyordu. Ancak Peygamber döneminde kadınların toplum içindeki değerini ve önemini ortaya koyan belki de en önemli uygulama, Allah Resûlü"nün hanımlardan biat almasıdır.24 Şehir devletinin başı ile halkı arasında bir nevi bağlılık sözleşmesi anlamına gelen biatlerde, sahâbe hanımların yer alması, onlara önemli bir toplumsal yer ve siyasî katılım hakkı verildiğini gösterir.
Hz. Peygamber, bir yandan hanımlara aile ve toplum hayatında değer kazandırırken, öte taraftan onları her zaman korur, kollar, haklarının gasp edilmesine ve eziyete uğramalarına müsaade etmezdi. Hz. Peygamber, şiddet yanlısı erkeklere, eşleriyle aynı yatağı paylaştıklarını hatırlatarak kadına karşı şiddeti yasaklamıştı.25 Hz. Âişe, Allah Resûlü"nün hiçbir kadına ve hizmetçiye el kaldırmadığını söylemişti.26 Kadınlara kibar ve anlayışlı davranmak Efendimizin hayat ilkelerinden biriydi. O (sav), hanımlara karşı nazik olunmasını öğütlerken kendine has üslûbuyla onları narin kristallere benzetmiştir. Enes b. Mâlik"ten rivayet edildiğine göre, Veda Haccı için yola çıkıldığında Enes"in annesi Ümmü Süleym, Peygamber Efendimizin eşleriyle beraberdi. Enceşe isimli bir kılavuz da develeri sürüyordu. Yolculuğun heyecanı ile yüksek sesle şiirler okuyan bu güzel sesli köle27 develerin hızlanmasına neden olunca Resûlullah ona şöyle seslendi: “Ey Enceşe! Kristalleri taşırken yavaş ol!” 28
Merhamet Elçisi, kadının yaratılışı gereği ince ve kırılgan olan yapısına dikkat çekerek erkekleri uyarmış, bu hassas yapıyı görmezden gelerek onu zorlamanın kırılma ile sonuçlanacağına işaret etmiştir.29 Ümmetin hayırlıları, kuşkusuz Hz. Peygamber"i örnek edinenlerdir. Allah"ın Elçisi, hayatın her alanında olduğu gibi kadınlara iyi muamele konusunda da kendisini örnek göstermiş ve şöyle buyurmuştur: “En hayırlınız, ailesine en güzel davrananınızdır. Ben de sizin aranızda ailesine karşı en hayırlı davrananım.” 30
Resûlullah"ın kadınlara iyi muamelede bulunma, baskı ve şiddetle mücadele konusundaki kararlı tutumu sayesinde Medine"de hanımlar rahat bir nefes almışlardı. O kadar ki Hz. Ömer, Medine"ye hicretten sonra kadınların özellikle aile içindeki konumlarının ne denli değiştiğini şöyle dile getirmişti: “Biz (Kureyş kabilesi olarak) kadınlar üstünde hâkimiyet kurmuş bir toplumduk. Medine"ye geldiğimizde ise kadınların sözünün