Hadislerle İslâm Cilt 7 Sayfa 319

yardımlaşma felsefesine dayanan din kardeşliği ile sağlıklı bir İslâm toplumu meydana getirildi. Bu toplumda o dönemin şartlarından kaynaklanan, teknik imkânların kısıtlılığı ve az gelişmişliği dikkat çekmekle birlikte, maddî ve mânevî anlamda baskı altında bulunan inananların hayatlarındaki değişim ve gelişim göz ardı edilmemelidir. Zira maddî yönden geçim düzeyleri çok iyi olmayan bu insanların Hz. Peygamber"in getirdiği davet ile birlikte imkânları artmıştır. Buna bağlı olarak Allah Resûlü döneminde şartlar iyileşip bir şehir devleti kurulsa da ölçülü, dengeli ve sade hayat tarzı hiçbir zaman terk edilmemiş, elde edilen zenginlik; aşırılık, kibir ve israf gibi ölçüsüzlükleri doğurmamıştır. Gerçek zenginliğin gönül zenginliği olduğunu bildiren83 Allah Resûlü"nün maddeye verdiği değer, hiçbir zaman hayatın mânâsına dair insanlığa getirdiği değerlerin önüne geçmemiştir.

    

Dipnotlar

83 M2420 Müslim, Zekât, 120.

حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَابْنُ نُمَيْرٍ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَيْسَ الْغِنَى عَنْ كَثْرَةِ الْعَرَضِ وَلَكِنَّ الْغِنَى غِنَى النَّفْسِ » .