Hadislerle İslâm Cilt 7 Sayfa 361

İslâm"ın ilk yıllarında Mekkeli müşrikler, Müslümanlara olmadık eziyet ve işkenceler ediyor, onların ibadetlerini serbestçe yerine getirmelerine izin vermiyorlardı. Baskı ve zulümler, tahammül sınırlarını zorluyordu. Müslümanlar bir çıkış yolu arıyorlardı. Sonunda çareyi her şeylerini bırakarak o çok sevdikleri yurtları Mekke"yi terk etmekte buldular. Müslümanların bir kısmı Habeşistan"a, Mekke"de kalanlar ise daha sonra Medine"ye hicret etmek zorunda kaldı.

İnsanın yurt olarak benimsediği toprakları bırakıp yeni diyarlarda yaşamaya alışması kuşkusuz kolay değildi. Medine"ye hicret eden Müslümanlar da bir süreliğine bile olsa oraya alışmakta zorlanmışlardı. Muhacirlere, Medine"nin havası iyi gelmemiş ve bazıları hastalanmıştı. Hastalananlar arasında Hz. Ebû Bekir ile Allah Resûlü"nün müezzini Bilâl-i Habeşî de vardı. Hz. Ebû Bekir"in sevgili kızı Hz. Âişe, onları ziyaret ederek durumlarını sormak istedi. Yanlarına geldiğinde Hz. Âişe, en az hastalıkları kadar memleket hasretinin de onlara acı verdiğini gördü. Nitekim babası Hz. Ebû Bekir sıtma nöbeti sırasında memleketine olan sevgi ve özlemini bir beyitle şöyle dile getiriyordu:

“Her insan ailesiyle güne başlar, bakın,

Halbuki ölüm ona ayakkabısının bağcığından daha yakın!”

Sıtma nöbeti geçtiğinde, Bilâl-i Habeşî"nin dudaklarından da sıla hasretini ifade eden şu beyitler dökülüyordu:

“Ah ne olur!

Bir gece bile olsa Mekke"de bulunsam,

Sümbüller ve yavşanlarla bezeli bir dere kenarında uykuya dalsam.

Bir gün Mecenne pınarına varıp suya kansam,

Şâme ve Tafîl dağlarına doya doya baksam.”

Memleket özlemiyle birlikte kendilerini yurtlarından çıkaran Mekkeli müşriklere duyduğu öfkenin de etkisiyle Bilâl sözlerine şunları ekliyordu: “Allah"ım, Şeybe b. Rebîa"ya, Utbe b. Rebîa"ya ve Ümeyye b. Halef"e lânet et! Zira onlar bizleri memleketimizden çıkarıp veba hastalığının bulunduğu yere gelmek zorunda bıraktılar.”

Hz. Âişe, babasının ve Bilâl"in bu sözlerini Resûlullah"a ilettiği zaman Allah Resûlü, “Allah"ım! Bizlere Mekke"yi sevdirdiğin gibi, ondan daha da fazla

    

Dipnotlar