“Evet, akan bir nehir üzerinde bile olsan (abdestte israf vardır).” buyurmuştu.58 Dolayısıyla Hz. Peygamber, suyun en kutsal gayelerle bile olsa hoyratça kullanılmasına izin vermemiş ve kendisi de buna dikkat etmiştir.
Peygamber Efendimiz su kaynaklarının korunması üzerinde ısrarla durmuş, “Lânete sebep olan şu üç şeyi yapmaktan; su kaynaklarına, yol ortasına ve gölgelik yerlere abdest bozmaktan sakının.” buyurmuştur.59 Ayrıca durgun su birikintilerinin idrar ile kirletilmesi de hadislerle yasaklamıştır.60 Deniz suyunun temiz oluşu ile ilgili olarak da Resûlullah (sav), “Onun (denizin) suyu temiz/temizleyici, ölüsü helâldir.” buyurmuştur.61
Kaynakların israf ile tüketilmesi çevre dengesini bozmakta ve bundan bütün canlılar zarar görmektedir. Hz. Peygamber"in doğal su kaynaklarının korunmasına yönelik kendi zamanındaki tedbirleri göz önünde bulundurulduğunda günümüzde kanalizasyon sularının, tıbbî, kimyasal ve endüstriyel atıkların akarsulara, denizlere ve göllere akıtılmaması gerektiği açıktır.
Hayatı nefes alıp vermesine bağlı olan insan, toprak ve su kadar havaya da muhtaçtır. Şehirdeki kalabalıktan uzaklaşıp tertemiz köy havasında büyümeleri ve güzel konuşabilmeleri için bebeklerin bir köyde sütanneye verilmesi âdeti Araplarda yaygındı. Bu âdet sebebiyle Hz. Peygamber de çocukluğunda Tâif"te yaşayan Halîme isimli sütanneye verildi.62
Hz. Peygamber havanın temizliğine de önem vermiş, meselâ, hicretten sonra Bilâl-i Habeşî"nin ifadesiyle “veba beldesi”olan Medine"nin hastalıklı havasının güzel bir hâle gelmesi için Allah"a dualar etmişti.63 Ayrıca o, insanları rahatsız edecek her türlü kötü kokuya tepki gösterip soğan ve sarımsak yiyenlerin camiye yaklaşmamalarını istemişti.64 Sıcaktan dolayı mescitte ağır ter kokularının yükselmesi üzerine sahâbenin cuma namazına yıkanarak gelmelerini istemişti.65
Komşu hakkına dikkat çeken bir hadisinde Hz. Peygamber,“Evini, komşunun evinden yüksek yaparak onun rüzgârını engelleme!” 66 demişti. Hz. Peygamber"in bu buyruğunu bugün belki de en iyi, çarpık kentleşmenin neticesinde apartmanların iç içe girdiği, küçücük bir esintiye muhtaç, boy boy fabrika dumanlarının gökyüzüne yükseldiği, egzoz dumanlarının cadde ve sokakları kapladığı şehirlerde yaşayan insanlar anlayabilir.
Kur"ân-ı Kerîm,“O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz.” 67 buyurarak yeryüzünün doğal elbiseleri olan bitkilerin insanın düşündüğünden çok daha fazla fonksiyonları olduğunu hatırlatır.