Hz. Ömer ilk defa böylesine güzel bir bahçe sahibi oluyordu. Hayber"de, kendisine ait yüz hayvanı satarak aldığı hurmalığı, gerçekten de Hz. Ömer"in o zamana kadar elde edemediği güzellikteydi. Hemen Resûlullah"ın huzuruna çıktı ve olanları anlattıktan sonra, “Ey Allah"ın Resûlü!” dedi, “Ben bu malımla Allah"ın rızasını kazanmak istiyorum. Onu nasıl değerlendirmemi uygun görürsünüz?” Allah Resûlü"nün Hz. Ömer"e bu arazi ile ilgili tavsiyesi asırlarca İslâm dünyasını çepeçevre saracak bir medeniyetin temel taşlarını oluşturacaktı. Ona, “Dilersen aslını vakfet. Mahsulünü sadaka olarak dağıt.” buyurdu. Hz. Ömer de bahçesini aslının satılmaması, hibe edilmemesi ve miras bırakılmaması şartıyla fakirlere, akrabalarına, kölelere, Allah yolundakilere ve yolculara tasadduk etti.1
Yine Hz. Ömer, Medine"de bulunan Semğ isimli hurma bahçesini tasadduk etmek istemiş ve Efendimize gelerek, “Yâ Resûlallah! Ben çok nefis bir hurmalığa sahip oldum. Bu hurmalığı tasadduk etmek istiyorum.” demişti. Hz. Peygamber (sav) ise cevaben, “Satılmaması, hibe edilmemesi, miras bırakılmaması ve ancak meyvesinden infak edilebilmesi şartıyla oranın aslını tasadduk et.” buyurmuştu.2
Hz. Ömer halife olunca vakfının şartlarını ve kimler tarafından idare edileceğini bir vakıfname ile belirledi. Özü itibariyle aynı fakat ayrıntılarında bazı farklılıklar içeren iki belge yazdırdı. Bu vakıfnameyle o, Medine"de bulunan Semğ ve İbn Ekva" isimli hurmalıkları3 ile diğer bazı mal varlıklarını Allah yolunda vakfettiğini belgelemiş oluyordu. Buna göre kızı Hz. Hafsa, söz konusu yerlerin idaresini yaşadığı sürece üstlenecek, daha sonra da bu hayırlı hareketi Ömer ailesinin ileri gelenleri devam ettireceklerdi. Mahsuller, fakirlere, yoksullara ve kendi yakınlarına infak edilecek fakat vakıf malları alınıp satılamayacaktı. Onun idaresini yüklenenlerin vakıf malından yemesi, yedirmesi ve gelirleri ile vakfın işlerini yürütecek bir köle satın almasında mahzur bulunmayacaktı.4
Bu vakfıyla Hz. Ömer, nesiller boyunca devam edecek büyük bir hayır kapısı açmıştı. Hz. Ömer"den sonra müminlerin annesi Hz. Hafsa ve kardeşi Abdullah b. Ömer, kendilerine ait bazı mülkleri katarak vakfın sınırlarını genişlettiler.5 Hz. Ömer ailesine mensup diğer fertler de