bağlamda Hz. Peygamber, insanlar hakkında hüküm verme konumunda olanların üç kısma ayrıldığını; biri hariç ikisinin cehennemde olduğunu, hakikati bilip ona göre hüküm verenin cennette, hakikati öğrendiği hâlde hükmünde zulmeden ile hakikati bilmeden insanlar hakkında hüküm verenin ise cehennemde olduğunu haber vermiştir.63
İnsanlara zorbalık etmek, şiddet uygulamak, merhametten ve şefkatten uzak ezici bir ilişki tarzı geliştirmek cehennemi kaçınılmaz kılmaktadır.64 Diğer yandan haram bir ilişkiye sebep olacak şekilde duygu istismarı yapmak kastıyla tahrik edici tarzda giyinmek ve davranışlarda bulunmak da cennetten mahrumiyete sebep olacaktır.65 Zira Hz. Peygamber"in ifadesiyle, “Hayâ imandandır, imanın yeri ise cennettir. Kötü söz insanlara sıkıntı verir, sıkıntının yeri de cehennemdir.” 66
İnsanları cehenneme sürükleyen sebeplerden birisi de dilleriyle söyledikleridir. Peygamberimizin yakın dostlarından Muâz b. Cebel şöyle anlatır: “Bir gün, "Ey Allah"ın Resûlü, beni cennete koyacak ve cehennemden uzaklaştıracak bir ameli bana söyle." dedim. Buyurdu ki, "Büyük bir şey sordun ama o, Allah Teâlâ"nın kolaylaştırdığı kimse için kolaydır. Allah"a ibadet eder, O"na hiçbir şeyi ortak koşmazsın, namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, Ramazan orucunu tutar ve Kâbe"yi haccedersin." Sonra da dedi ki, "Sana hayır kapılarını göstereyim mi? Oruç, bir kalkandır. Suyun ateşi söndürdüğü gibi sadaka da günahları söndürür. Geceleyin bir kimsenin namaz kılması da böyledir." Daha sonra, "Onların vücutları (gece namaz kılmak için) yataklarından uzaklaşır, korku ve ümitle Rablerine dua ederler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan hayra harcarlar. Onların yaptıkları amellere mükâfat olarak kendileri için göz aydınlığı olacak nimetlerden neler gizlenmiş olduğunu şimdi kimse bilmez." 67 mealindeki âyetleri okudu. Ondan sonra, "Dinin başını, direğini ve zirvesini sana haber vereyim mi?" buyurdu. "Evet, ey Allah"ın Resûlü." dedim. "Dinin başı teslimiyet, direği namazdır, zirvesi de cihaddır." buyurdu. Ondan sonra da"Bu dediklerimin hepsini kemale erdiren ve tamamlayan şeyin ne olduğunu sana söyleyeyim mi?" diye sordu. "Evet, ey Allah"ın Resûlü." dedim. Mübarek dilini eliyle tutup, "İşte şunu tut." buyurdu. "Ey Allah"ın Resûlü, biz söylediğimiz sözler sebebiyle de mi sorgulanacağız?" dedim. Resûl-i Ekrem, "Annen hasretine yansın ey Muâz! İnsanları yüzükoyun burunları üzerinde sürünerek cehenneme götüren, dilleriyle kazandıkları değil midir? " buyurdu.”68
Dil ile cehennem arasındaki bağlantı konusunda Hz. Peygamber (sav), “Şüphesiz kul düşüncesizce bir söz söyler. Bu yüzden cehennemde, doğu ile batı