Topluma faydalı olmaya çalışmayan, altın ve gümüş gibi mallarını biriktiren ve yardımlaşmaya yanaşmayan kimselerin kendilerine sakladıkları malları da cehennem ateşinde kızdırılır. Daha sonra onlara, “İşte bu, kendiniz için biriktirip sakladığınız şeylerdir. Haydi, tadın bakalım, biriktirip sakladıklarınızı!” denilerek kızdırılan mallarıyla bu cimrilerin alınları, böğürleri ve sırtları dağlanır.67
Dünya hayatında gösteriş niyetiyle Kur"an okuyan ve amellerinde riyakâr olanlar,“üzüntü kuyusu”nda bulurlar kendilerini. Bu öyle korkunç bir çukurdur ki cehennemin kendisi dahiher gün yüz kere ondan Allah"a sığınır.68 Kendini beğenip büyüklük taslayanlar ise “Bûles” denilen hapishanelere atılırlar. Üzerlerinden ateşler yükselir ve onlar cehennemliklerin kan, irin ve tortularını içerler.69 Kâfirler “Saûd” isimli ateşten bir dağa tırmanır,70 “Veyl” adında derin bir vadiyebırakılırlar.71 Ve bütün zorbalar “Hebheb” adındaki vadide birleşirler.72 Cehennemin en alt tabakasında da mümin göründükleri hâlde kalpleri küfürle dolu olan münafıklar yer alır.73 Dünyadayken inananlar için, “Bunları dinleri aldatmış” diyen74 bu kulların kendileri aldanmış ve hiç beklemedikleri o acıklı azabın en şiddetli yerine lâyık görülmüşlerdir.
Cehenneme atılanların bir kısmı burada ebedî değildirler. Allah"ın birliğine inanan, O"na hiçbir ortak koşmayan, ama amelleri yüzünden cehenneme düşen bu kullar, alınlarındaki secde izinden tanınırlar. Zira Allah, cehennem ateşine secde izini haram kılmıştır. Onlar, bir süre azap çektikten sonra bulundukları yerden kapkara olarak çıkarılırlar. Üzerlerine dökülen hayat suyuyla, âdeta sel birikintisinin içinde canlanıp filizlenen tohumlar gibi bedenlerine can gelen bu müminler, içinde ebedî kalmak üzere cennete konulurlar.75 Öyle ki kalbinde buğday tanesi kadar iman bulunan hiç kimse cehennemde kalmaz.76 Fakat cennete girdiklerinde de cehennemden geldikleri herkes tarafından bilinir.77
Kur"ân-ı Kerîm"de ve hadislerde cehennem azabının dünyadaki hâliyle insan aklını aşan o korkunç şiddeti ve dehşeti, insanın algı düzeyine indirgenerek ayrıntılı tasvirlerle anlatılmıştır. Böylece Allah Teâlâ kullarına, hak yoldan ayrılıp küfürde ısrar etmeleri hâlinde kendilerini nasıl acıklı bir sonun beklediğini henüz dünyadayken bildirmiştir. İman eden kullarına da bu korkunç azabı hatırlatarak kendilerini ve ailelerini günahlardan korumalarını istemiş,78 onlara dünyanın imtihan yeri olduğunu akıllarından çıkarmamaları gerektiğini ifade etmiştir. Hz. Peygamber de