konuşmasıyla insanlara ulaşmakta, tarihe, hayatın akışına müdahale etmeye, dönüştürmeye ve cevap almaya başlamaktadır.
Vahiy, Yüce Yaratıcı"nın insanlarla münasebet kurması ve onları bilgilendirmesidir. Her an farklı bir eylem içinde olan Allah"ın34 ferdin ve toplumun hayatını iyiye ve güzele doğru yönlendirme iradesidir. Ümmü Eymen ve diğer sahâbîler pek çok kere değişik hadiseler vesilesiyle vahyin yaşananlara doğrudan müdahale ettiğine ve çözüm getirdiğine tanık olmuşlardı. Hz. Âişe"ye atılan iftira ve bunun sonucunda ortaya çıkan sıkıntıların giderilmesi bu konuda iyi bir örnektir. Benî Müstalik gazvesi sırasında Hz. Âişe, konaklama yerinde hacetini giderip geldiğinde kolyesini düşürdüğünü fark etmiş ve onu aramak için kervandan uzaklaşmıştı. Bu arada görevliler onu hevdecin içinde oturuyor sanmış ve ordu yola koyulmuştu. Hz. Âişe konaklama yerine döndüğünde gittiklerini görmüş ve geri dönerler ümidiyle orada beklemeye başlamıştı. Ordunun arkasından unutulan eşyaları toplamakla görevli olan Safvân b. Muattal, Hz. Âişe"ye rastlamış ve onu devesine bindirerek diğerlerine yetiştirmişti. Bu hadise üzerine münafıkların başı olan Abdullah b. Übey bir iftira kampanyası başlatmıştı. Hem Allah Resûlü ve kıymetli eşi Hz. Âişe, hem de Hz. Âişe"nin ailesi ve samimi Müslümanlar için üzücü ve rencide edici olan bu sürece vahiy müdahale etmişti.
Bundan sonrasını olayın mağduru Hz. Âişe"nin ağzından dinleyelim: “Allah muhakkak benim temiz ve suçsuz olduğumu ortaya koyacaktı. Fakat ben Allah"ın benim durumumla ilgili bir konuda okunacak bir vahiy indireceğini zannetmiyordum. Haddizatında ben, hakkımda Allah"ın konuşmasını gerektirecek kadar değerli de değildim. Bununla birlikte ben, Resûlullah"ın uykusunda bir rüya görmesini ve Allah"ın bu rüya ile beni temize çıkarmasını umuyordum… Resûlullah oturduğu yerden kalkmamıştı. Ev halkından hiç kimse de dışarı çıkmamıştı ki, vahiy indirildi. Vahyin inmesi tamamlandığında Resûlullah gülüyordu. İlk sözü "Âişe, Allah seni kesin olarak temize çıkarmıştır." demesi oldu.”35
Resûlullah"a inen vahiy Hz. Âişe hakkında söylenenlerin çirkin bir iftira olduğunu açıkça ilân etmiş, hem bazı Müslümanların kalbine düşen şüpheleri gidermiş, onları arındırmış hem de iftira edenleri mahkûm etmişti. Hz. Âişe vahyin kendi dünyasının çok dışarısında olduğunu düşünürken, hayatının ne kadar içinde olduğuna tanık olmuştu.
Vahyin hayatın akışı içerisinde ne kadar etkin olduğunu, Kâ"b b. Mâlik ile arkadaşları Hilâl b. Ümeyye ve Mürâre b. Er-Rabî"in, hiçbir mazeretleri