Hadislerle İslâm Cilt 1 Sayfa 512

Hiç şüphesiz Allah"a iman ile hayatın —ferdî, içtimaî, ahlâkî, insanî ve ilmî— bütün yönleri arasında bir bağ vardır. İmanın şubelerini anlatan hadisler bu hakikate işaret etmektedir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz, “İmanın yetmiş küsur şubesi vardır. Bunların en üstünü "Lâ ilâhe illâllâh" (Allah"tan başka ilâh yoktur.) sözüdür. En alt derecesi ise yoldaki eziyet veren şeyleri kaldırmaktır. Hayâ da imanın bir şubesidir.” 29 buyurmuştur. Bu rivayetteki “İmanın yetmiş küsur şubesi vardır.” sözü, yetmişten fazla şubesi yoktur anlamında değildir. Söz konusu rakamın zikredilmesi kesretten kinaye olup imanın şubelerinin sayısının ne kadar çok olduğunu göstermektedir.

Bu bağlamda Müslüman âlimler Allah Resûlü"nün kendilerine ilham kaynağı olan bu sözünden hareketle imanın şubelerinin neler olabileceğini tespit etmişler ve bu alanda özel bir edebiyat meydana getirmişlerdir. Bu konuda kaleme alınan eserlerin en meşhurlarından birisi olan ve hadis âlimi Beyhakî"nin (458/1066) Şuabü"l-îmân "ına da kaynaklık eden Hüseyin b. Hasan el-Halîmî"nin (403/1012) Kitâbü"l-minhâc fî şuabi"l-îmân adlı eseridir. Bu eserde imanın şubeleri şu şekilde sayılmaktadır:

Allah"a iman, peygamberlere iman, meleklere iman, kitaplara iman, kadere/hayır ve şerrin Allah"tan olduğuna iman, kıyamet gününe iman, öldükten sonra dirilmeye iman, hesaba çekilmeye ve mizana iman, cennet ve cehenneme iman, Allah sevgisi, Allah korkusu, Allah"ın vaadine güvenmek ve ümit etmek, tevekkül, Hz. Peygamber"i, ehlini ve ashâbını sevmek, Hz. Peygamber"e saygı göstermek, her hâlükârda dinine bağlı olmak, ilim öğrenmek, ilim öğretmek, Kur"an okumak, temizlik, namaz, zekât, oruç, itikâf, hac, cihad, Allah yolunda hudutları beklemek, savaşta direnmek, ganimetten beşte birini vermek, köle azat etmek, kefaretler, sözleşmelere uymak, Allah"ın nimetlerine şükretmek, diline sahip olmak, emanetleri korumak ve ehline vermek, hiçbir canlıya kıymamak, namusa göz dikmemek ve iffetli olmak, başkasının malına haksız olarak el uzatmamak, sakınılması gereken yiyecek ve içeceklerden kaçınmak, temiz giyinmek ve süslenmek, oyun ve eğlenceden uzak durmak, israftan kaçınmak ve hakkı olmayanı yememek, kin ve düşmanlığı terke özendirmek, insanların izzet-i nefislerini rencide etmemek, ihlâslı olmak ve riyadan kaçınmak, iyilik yapınca sevinmek, kötülük yapınca üzülmek, tevbe ile bütün günahlardan kurtulmak, kendisiyle Allah"a yaklaşılan şeyler yapmak, (marufta) yöneticilere itaat etmek, Müslümanların benimsediği şeylerden ayrılmamak, insanlar arasında adaletle hüküm vermek, iyiliği emretmek,

    

Dipnotlar

29 N5008 Nesâî, Îmân, 16

أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ عَنْ سُفْيَانَ قَالَ وَحَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ سُهَيْلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الإِيمَانُ بِضْعٌ وَسَبْعُونَ شُعْبَةً أَفْضَلُهَا لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَوْضَعُهَا إِمَاطَةُ الأَذَى عَنِ الطَّرِيقِ وَالْحَيَاءُ شُعْبَةٌ مِنَ الإِيمَانِ » . M153 Müslim, Îmân, 58.حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ سُهَيْلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الإِيمَانُ بِضْعٌ وَسَبْعُونَ أَوْ بِضْعٌ وَسِتُّونَ شُعْبَةً فَأَفْضَلُهَا قَوْلُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَدْنَاهَا إِمَاطَةُ الأَذَى عَنِ الطَّرِيقِ وَالْحَيَاءُ شُعْبَةٌ مِنَ الإِيمَانِ » .