Hadislerle İslâm Cilt 1 Sayfa 59

olan bir başka râviye muhalefet etmemesi, “muallel” olmaması ise hadisin sened veya metin itibariyle herhangi bir kusur taşımaması demektir.

Sahîh in bir derece altında yer alan hadis çeşidi hasen hadis tir. Râvisinin zâbıt olması dışında sahîh hadiste bulunması gereken bütün şartları taşıyan rivayetler hasen mertebesinde hadislerdir.

Üçüncü mertebedeki hadis çeşidi ise zayıf veya sakîm hadistir. Zayıfhadis , sahîh veya hasen hadisin şartlarından birini veya birkaçını kaybeden, ancak uydurulmuş olduğu ileri sürülmeyen rivayetlerdir. Hadis tarihinde zayıf hadisin yeri hep tartışma konusu olmuştur. İslâm geleneğinde zayıf hadisin helâl veya haramları ilgilendiren ahkâm konularında delil olamayacağı, ancak bunun dışında kalan amellerin faziletleri gibi hususlarda bu tür hadislerle amel etmenin caiz olduğu görüşü hâkim olmuştur.

Burada şu iki noktaya işaret etmek gerekir: Birincisi; bir hadisin sahîh , hasen veya zayıf olduğunu belirlemek, ictihadî bir konudur. Başka bir ifadeyle hadisçiler bir hadisin sübût u konusunda görüş belirtirken kendi ictihadları ile değerlendirmeler yapmışlardır. Bu ictihad, ya hadisin isnadının muttasıl olup olmadığı ya da sened zincirinde yer alan sahâbî dışındaki râvilerin “güvenilirlik” durumları hakkında yapılan değerlendirmelere ilişkindir. Bilhassa râvilerin adalet veya zabt açısından incelenmesinde dikkate alınan ölçütler her hadisçiye göre bazı farklılıklar arz ettiği için varılan sonuçlar da nispeten farklı olmuştur. Bu yüzden bazen bir hadisçinin zayıf gördüğü bir hadisi bir diğeri sahîh veya hasen olarak değerlendirebilmiştir.

İkincisi; bir hadisin Resûlullah’a ait olup olmadığı hususundaki değerlendirmeler, o hadisin ağırlıklı olarak senedine ilişkin değerlendirmelerdir. Zayıf olduğu söylenen bir hadisin her zaman sahîh olma ihtimali bulunduğu gibi sahîh veya hasen olduğu ifade edilen bir hadisin de zayıf olma ihtimali mevcuttur. Zira güvenilir bir râvinin bazen hata yapması ne kadar muhtemelse zayıf bir râvinin de doğru söylemesi o kadar ihtimal dâhilindedir.

Şayet isnad zincirindeki râvilerden biri “yalancılık/kizb” gibi çok kötü sıfatlarla itham edilmişse, o zaman o râvinin yer aldığı hadisin mevzû yani uydurma olduğuna hükmedilmiştir. Mevzû hadis Hz. Peygamber adına uydurulan haberler için kullanılır. Bu tür rivayetleri “zayıf hadisin en kötüsü” olarak değerlendiren ilim adamları olmuşsa da bu pek itibar görmemiştir. Esasen “uydurma hadis” yerine “uydurma haber” veya “uydurma rivayet” şeklinde ihtiyatlı bir ifade kullanmak daha doğru olabilirdi. Ancak şekil

    

Dipnotlar