şöyle demiştir: “Bu âyet Allah Resûlü"ne (sav) sorulmuştu ve bunun üzerine o (sav) şu açıklamayı yapmıştı: "Allah Teâlâ Âdem"i yarattı. Sonra kudret (eli) ile sırtını sıvazladı ve ondan bir nesil çıkarttı. "Bunları cennet için yarattım. Cennetliklerin amelini işleyecekler." dedi. Sonra Âdem"in sırtını sıvazlayıp bir nesil daha çıkarttı. "Bunları cehennem için yarattım. Cehennemliklerin amelini işleyecekler." dedi." Bu sırada birisi, "Yâ Resûlallah, bu durumda amelin ne anlamı kalır?" diye sordu. Allah Resûlü, "Allah kulunu cennet için yarattığında, ona, cennetliklerin ameli üzere ölünceye kadar cennetlik ameli işletir. Sonra onu cennete koyar. Kulunu cehennem için yarattığında ona, cehenneliklerin ameli üzere ölünceye kadar cehennemlik ameli işletir. Sonra onu cehenneme koyar." buyurdu.”18
İnsanın yaratılışını konu eden bu hadiste onun yaratılış bakımından Allah"ı tanıma kabiliyetine sahip olduğu gerçeği, ezelde yaşanmış bir diyalog şeklinde ifade edilmiştir. Allah Teâlâ"nın Hz. Âdem"i yaratınca ondan cennetlikler ve cehennemlikleri çıkartması, insanların bir kısmının iyi işler yapıp cenneti hak edeceklerine, bir kısmının ise kötülük yapıp cehenneme gireceklerine dair ezelî ilmine bir işaret olsa gerektir. Bu ifadeleri aynı zamanda insanların yaratılış itibariyle iyilik ve kötülük yapma güç ve iradesine sahip oluşlarının temsilî bir anlatımı olarak da düşünebiliriz. İnsanların sonunda varacakları noktanın önceden belirlendiğini, dolayısıyla amelin anlamsız olacağını ima eden soruya Peygamberimizin insan fiillerinin gerekliliği çerçevesinde cevap vermesi önemli bir husustur. İşlenen amellerin Allah"a nispet edilmesi, bütün olup bitenlerin olduğu gibi insan eylemlerinin de ancak O"nun izni dâhilinde gerçekleştiği, hatta bu amelleri yapmaya azmedenler için onları kolaylaştırdığı anlamına gelmektedir.
İbn Abbâs, bir gün aynı binit üzerinde Allah Resûlü"nün arkasındayken onun kendisine şöyle dediğini anlattı:“Delikanlı! Sana bazı şeyler öğreteceğim. Allah"ı gözet ki Allah da seni gözetsin. Allah"ı gözet ki Allah"ı (daima) yanında bulasın. Bir şey istediğinde Allah"tan iste! Yardıma muhtaç olduğunda Allah"tan yardım dile! Şunu bil ki bütün insanlar sana fayda vermek için toplansa Allah"ın takdiri dışında sana faydalı olamazlar. Ayrıca bütün insanlar sana zarar vermek için toplansa Allah"ın takdiri dışında sana hiçbir şeyde zarar veremezler. Bu konuda kalemler kaldırılmış (karar verilmiş), sayfalar kurumuştur (hüküm kesinleşmiştir).” 19
Hz. Peygamber"in, İbn Abbâs"a Allah"ın korumasına girmenin, Allah"ın dini için çalışması neticesinde mümkün olacağını bildirmesi, insan iradesinin önemine bir vurgudur. Resûl-i Ekrem ardından, Allah"ın istemesi dışında hiçbir şeyin gerçekleşemeyeceğini, sadece Allah"tan istenmesi