“Namaz da mı?” diye sorulunca o, “Namazı da (kılınması müstehap vakitlerin dışında kılarak) geciktirmediniz mi?” diyerek cevap vermiştir.8
Enes b. Mâlik"in, Allah Resûlü"nün hayatta iken yaşadığı dinî hayatın değişmeye başladığını ima eden bu sözleri ve serzenişi bid"atın din, inanç ve ibadetle ilgili olan alanlarda yayıldığını göstermektedir. Çünkü Peygamber Efendimizin ifade buyurduğu üzere, “Sözlerin en doğrusu Allah"ın Kitabı"dır. Yolların en iyisi Muhammed"in yoludur. İşlerin en kötüsü (dinde) sonradan uydurulanlardır. Ve her bid"at, dalâlettir.” 9 Bazı insanların mescitte kuşluk namazını cemaatle kılmalarını Abdullah b. Ömer"in bid"at olarak isimlendirmesi de10 bid"atın inanç ve ibadet alanıyla ilgili olduğu kanısını desteklemektedir.
Müslümanları aşırılıklara karşı sürekli uyaran Hz. Peygamber, aşırılıklar yoluyla bid"atların dine girmesinin önünü kesmek istemiş, Kur"an"ın ve kendisinin öğrettiğinden daha fazlasını yapmak ve yaşamak isteyenlere müsamaha etmemiştir. Meselâ, o, hacda şeytan taşlamak için İbn Abbâs"a küçük çakıl taşları toplamasını söylemiş, ashâbına da bu büyüklükteki taşları atmalarını, daha büyük taşlar atmamalarını tavsiye etmiştir. Akabinde de, “Ey insanlar! Dinde aşırı gitmekten sakının! Çünkü sizden önceki ümmetleri dinde aşırı gitmeleri helâk etti.” buyurmuştur.11 Hac görevini ondan öğrenmek ve ona uymakla yükümlü olan Müslümanlara bizzat uygulamalarıyla yol göstermiştir.
İnanç ve ibadet konularında Allah Resûlü"nün öğretilerinin dışına çıkıldığında dinî hayat alanında yeni bir durumun ortaya atıldığını anlatan bir diğer örnek ise şöyledir: Bir gün üç kişi Hz. Peygamber"in eşlerine gelerek onun ibadet hayatını sorarlar. Peygamber Efendimizin ibadetlerine dair ayrıntıları öğrenince bunları kendi hayatları ile mukayese edip az bularak, “Biz kim, Peygamber (sav) kim! Allah, Peygamberinin geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışlamıştır.” derler. Dolayısıyla daha fazla ibadet etmeleri gerektiğine karar verirler. İçlerinden biri geceleri daima namaz kılacağını, diğeri her gün oruç tutacağını, öteki ise hiç evlenmeyeceğini söyler. Onların bu sözlerini işiten Allah Resûlü, “Şöyle şöyle diyenler siz misiniz? Allah"a yemin ederim ki ben aranızda Allah"tan en çok korkan ve O"na en bağlı olanım. Bununla beraber ben oruç tutarım, tutmadığım da olur. Namaz kılarım, uykumu da alırım ve evlenirim. Her kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir.” buyurur.12
Hz. Peygamber, dinden olmayan merasimlerin dinden bir parça gibi algılanmasının önüne geçmiştir. Aksi hâlde inanç ve ibadet alanına eklenen her yeni şey mevcut bir dinî inancı veya ibadeti ya değiştirecek ya da ortadan kaldıracaktır. Nitekim halife Abdülmelik b. Mervân, Gudayf b. Hâris es-Sümâlî"ye cuma günleri minberde dua için ellerini kaldırmak