adlı eseridir. Aliyyü’l-Kârî, mükerrer rivayetleri çıkararak hadisleri senedleriyle birlikte kaydetmiş, merfû veya mevkûf olduklarını belirtmiş, muhtasar rivayetlerin tamamını zikretmiş ve Tebrizî’nin garîb yahut zayıf olarak nitelediği rivayetleri yeniden değerlendirmiştir.147
Riyâzü’s-sâlihîn
Ünlü hadis âlimi Ebû Zekeriyya en-Nevevî’nin (676/1277) İslâm ahlâkını ve âdâbını öğretmek maksadıyla 1.900 hadisi, on sekiz bölüm halinde topladığı bu eseri, geniş halk kitleleri tarafından büyük ilgi görmüştür. Sadece bir hadis derlemesi değil aynı zamanda Nevevî’nin yaşadığı dönemde toplumun ve İslâm coğrafyasının meselelerini ortaya koyan bir belge, birey ve toplumun ihtiyaçlarına İslâm’ın iki ana kaynağı ışığında çözüm üretme yollarını anlatması bakımından insanlar için bir rehber niteliğindeki bu eser, asırlarca İslâm dünyasında Müslümanların el kitabı olma özelliğini korumuş, bu sebeple Kur’ân-ı Kerîm’den sonra en çok okunan kitap olduğu söylenmiştir.148
Câmiu’l-ulûm ve’l-hikem
Hicrî sekizinci asır hadisçilerinden İbn Receb el-Hanbelî’nin (795/ 1393), Nevevî’nin kırk iki hadis ihtiva eden el-Erbaîn adlı mecmuasını elliye tamamlayarak hazırladığı şerhidir. Eserde hadislerin sıhhat derecesi ve aynı mealdeki benzer rivayetler yanında ilgili fıkhî hükümler de zikredilmektedir. Zira “ehâdîs-i külliyye” de denilen bu tür hadisler fıkhın küllî kaidelerine mesned teşkil etmektedir.149
el-Câmiu’s-sağîr
Hadis edebiyatı eserlerinden daha kolayca yararlanma ihtiyacı müellifleri yeni arayışlara zorlamıştır. Bugün bile okuyucu için en kolay kulanıma sahip olma niteliğini taşıyan alfabetik sistem, hadis edebiyatındaki yerini merfû ve kavlî hadis metinleri için hicrî onuncu asırda almıştır. Bu türün ilklerinden biri, Celâleddin es-Süyûtî’nin (911/1505) el-Câmiu’s-sağîr ’idir. Kısa ve özlü hadislere tahsis edilen el-Câmiu’s-sağîr ’de on bin kadar hadis bulunmaktadır. Hadisler genellikle kelimenin ilk iki harfine göre alfabetik olarak sıralandığı için senedler tamamen hazfedilmiştir. Her hadis metninden sonra, hadisin bulunduğu kaynaklar birer remiz ile gösterilmiştir.150
et-Tecrîdü’s-sarîh li ehâdîsi’l-Câmii’s-sahîh
Hicrî dokuzuncu asır bilginlerinden Yemenli Ebu’l-Abbâs Zeynüddin Ahmed b. Ahmed ez-Zebîdî’ye (893/1488) ait olan eser, Buhârî’nin