gönüllü nöbet tutmasına karşın elinde olmayan sebeplerle görevini yerine getirememiş olan Bilâl"i teselli eder mahiyette söylediği, “Şüphesiz Allah istediği zamanda ruhlarınızı aldı ve yine istediği zamanda onları size geri verdi.” sözü Bilâl"i rahatlatma adına gerçekten manidardır. Güneş ağarınca, yani tamamen yükselince de her zaman olduğu gibi müezzini Bilâl"den ezan okumasını ister ve abdestini alarak güneş yükselip gün tamamen ağardığı vakit namazını kılar.19
Uyku sebebiyle sabah namazını kılamadıkları bu olay esnasında,“Herkes devesinin başından (yularından) tutsun, buradan gidelim. Çünkü burada şeytan yanımızdadır.” 20 buyuran Resûlullah, namazın vaktinde kılınamamasının şeytanın işi olduğunu ve aynı gafleti tekrar yaşamamak için tedbir alınması gerektiğini bildirir. Gerekli tedbirlerin alınmasına rağmen namazı vaktinde kılamamak, uyanıkken, bilerek namazı kılmama gibi bir ihmal ve suç anlamına gelmemektedir. Kılınamayan namazın uyandıktan hemen sonra kaza edilmesi, hatayı telâfi etmek için yeterlidir. Hatta Peygamber Efendimiz, sünnet namazlarını düzenli olarak kılan ve elinde olmadan sabah namazını geçirenlerin, tıpkı namazı vaktinde kılıyor gibi davranmalarını istemiştir. Bir sefer dönüşünde uyuyakalıp ancak sabah güneş doğarken uyanan sahâbeyi güneş biraz yükselene kadar bekletmiş sonra da şöyle buyurmuştur:“Sizden, sabah namazının (sünnet olan) iki rekâtını devamlı kılmakta olanlar, o ikisini (kazaya kaldığında da) kılsın.” 21
“Beni nasıl namaz kılıyor gördüyseniz, siz de namazı öyle kılınız.” 22 ifadesiyle özetlenen, Peygamberimizin ibadet alanındaki örnekliği sayesinde, zamanında kılınamayan namazların ne zaman, hangi yolla telâfi edileceğini onun uygulamalarından öğrenmekteyiz. Buna göre bir mümin, dininin en temel hükümlerinden ve kulluğun en açık göstergelerinden olan namazını eksiksiz kılmaya özen göstermelidir. Ama gösterilen titizliğe rağmen bazen unutmak ya da uyuyakalmak gibi sebeplerden dolayı herhangi bir namaz vaktinde kılınamazsa, bu namazlar hatırlanır hatırlanmaz kılınmalıdır. Resûlullah"ın gösterdiği şekilde namazı kaza etme yolu, gerçekten elde olmayan sebeplerden dolayı vaktinde kılınamayan namazlar içindir. Zira, “Allah hiç kimseye gücünün yettiğinden fazlasını yüklemez.” 23 hükmü gereğince bir kimse gücü dışında kalan durumlardan sorumlu değildir.
Ancak Efendimizin, “...Bilin ki! Uykudan dolayı (namazı kaçırmakta) bir kusur yoktur. Kusur, ancak diğer namazın vakti gelinceye kadar namazını kılmayan kimsenin davranışındadır. Buna göre kim (uyuyup kalır da) namazını kılamazsa