Avf"ı göndermişti.38 Bu durum Peygamber Efendimizin, hanımların hacca gitme âdâbı ile ilgili tavsiyelerinin güvenilir kişilerin refakati ile onlara yardımcı olunmasını amaçladığını göstermektedir.
Hz. Peygamber"in, “İnsanlar tek başına yolculuk yapma(nın tehlikeleri) konusunda benim bildiğimi bilselerdi hiç kimse binitiyle tek başına gece yolculuğuna çıkmazdı.” 39 buyururken aynı şekilde erkeklerin de tek başlarına sefere çıkmamaları yönünde tavsiyede bulunduğu görülmektedir. Buradan da konunun yol güvenliği ve o günün şartları ile ilgili olduğu; can, mal ve iffet emniyeti olduğu takdirde kadının mahremi olmadan, erkeklerin de tek başlarına sefere çıkmalarında bir sakınca olmayacağı anlaşılmaktadır. Nitekim Peygamber Efendimizin, “İslâm dini muhakkak surette kemale erecektir. Hatta bir kimse bineği üzerinde tek başına San"a"dan Hadramevt"e kadar (selâmetle) gidecek de Allah"tan başka hiçbir şeyden korkmayacaktır.” 40 hadisi ve bu anlamda gün gelip bir kadının Hire kentinden yola çıkarak yalnız başına Kâbe"yi ziyaret edebileceğini belirten diğer hadisler41 bunu teyit etmektedir.
Kaynaklarımızdaki bazı hadislerden yolculuk konusunda tanınan bu kolaylıkları uygulayıp uygulamama hususunda insanların muhayyer oldukları da anlaşılmaktadır. Hz. Âişe, Peygamber Efendimizle beraber çıktığı umre seferini şöyle anlatır: “Mekke"ye varınca, "Anam babam sana feda olsun Ey Allah"ın Resûlü! Sen namazları kısalttın, ikişer rekât kıldın, ben ise kısaltmadan dört rekât kıldım. Sen iftar ettin, ben ise oruç tutmaya devam ettim." dedim. Peygamber (sav) bana, "İyi yaptın." dedi ve yaptığımdan dolayı beni ayıplamadı.”42 Fakih sahâbîlerden Ebû Saîd el-Hudrî de benzer hâdiseyi şöyle anlatmaktadır: “Bir gün iki sahâbî beraber yolculuğa çıkmıştı. Namaz vakti geldiğinde abdest alacak suları yoktu. Temiz toprakla teyemmüm aldılar. Ardından namaz kıldılar. Fakat namaz vakti çıkmadan önce su buldular. Birisi abdestini tazeleyerek yeniden namaz kıldı, öbürü ise namazını iade etmedi. Sonra Peygamber"e (sav) gelip durumu anlattılar, Allah"ın Elçisi, iade etmeyene, "Sünnete uydun ve kıldığın namaz yeterlidir." dedi. Abdest alıp namazını iade edene ise, "Senin sevabın iki kattır." buyurdu.”43
Allah Resûlü, seferden döndüğünde Allah"a şükür amacıyla iki rekât namaz kılıyordu. Kuşluk vakti yoldan döndüğü zaman (doğru) mescide girer ve oturmadan önce iki rekât namaz kılardı.44 Nitekim Câbir b. Abdullah diyor ki, “Ben bir seferde Peygamber"in beraberinde bulundum. Medine"ye geldiğimiz zaman Peygamber (sav) bana, "Mescide gir de iki rekât namaz kıl." buyurdu.”45 Böylece Efendimiz seferin sıkıntılarından kurtularak