dair hiçbir nimete düşkünlük göstermemiş, dünyada takva sahibi olmaktan daha çok hoşlandığı bir şey de olmamıştır.39 Kendisine, “Bana bir amel göster ki işlediğim zaman Allah da insanlar da beni sevsin.” isteğinde bulunan birisine, “Dünyaya rağbet etme ki Allah seni sevsin, insanların elindekine rağbet etme ki insanlar seni sevsin.” 40 buyurarak aşırılıklardan uzak dengeli bir hayat önerisinde bulunmuştur. Son vasiyeti olan Veda Hutbesi"nde de, Arap"ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap"a, kızıl tenlinin siyaha, siyahın da kızıl tenliye takva hâricinde bir üstünlüğü olmadığını belirterek41 kendisinden sonra da bu ölçüyü korumalarını istemiştir.
Peygamber Efendimizin Allah"tan en çok istediği şey O"nun hem kendisini hem de diğer müminleri takvaya ulaştırmasıdır. Diğer bazı faziletlerin yanı sıra Cenâb-ı Hak"tan takva sahibi olmayı da dileyerek şöyle dua etmiştir: “Allah"ım, senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği istiyorum.” 42 Yolculuğa çıkmak üzere olan birisi kendisinden hayır dua isteyince de, “Allah, takva ile azıklandırsın.” buyurmuştur.43 Çünkü azığın en hayırlısı olan takva,44 yolcunun yanında bulunan ve harcandıkça tükenen maddî azıktan daha kalıcıdır. Bir keresinde Allah Resûlü"nü yatağında bulamayan Hz. Âişe, karanlıkta el yordamıyla araştırırken onu secde hâlinde bulmuş ve şu duayı mırıldandığını işitmişti: “...Allah"ım, nefsime takvasını ver, onu temizle, onu temizleyenlerin en hayırlısı sensin. Onun velîsi(sahibi) ve mevlâsı (efendisi) sensin..."” 45
Cesur, doğru sözlü ve atılgan bir sahâbî olan Ebû Zer el-Gıfârî"nin anlattığına göre, Allah Resûlü söyleyeceklerini çok iyi kavramasını tembih ettikten sonra kendisine şu nasihatte bulunmuştur: “Gizli ve açık işlerinde Allah"tan korkmanı, bir kötülük yaptığında hemen bir iyilik yapmanı, değneğin yere düşse bile kimseden bir şey istememeni, herhangi bir emaneti alıkoymamanı ve iki kişi arasında hüküm vermemeni tavsiye ederim.” 46 Hz. Peygamber"in Ebû Zer"den yönetici olma gibi bir emaneti üstlenmemesini, hâkimlik yapmamasını ve yetim malına velî olmamasını istemesi, Ebû Zerr"i bu konularda yeterli görmemesinden kaynaklanan özel bir uyarıdır.47 Ancak görüldüğü üzere Hz. Peygamber, bu önemli tavsiyelerin başında takvayı zikretmiş, diğer tavsiyeleri de âdeta bunun doğal bir sonucu gibi sıralamıştır. Yine ona yönelik bir dizi nasihatten önce, “Sana Allah"tan sakınmanı tavsiye ederim, çünkü işin (dinin) başı budur.” 48 buyurmuştur.
Bir gün arkadaşlarından bir grubun yanına gelen Allah Resûlü, onların, “Bugün seni hoşnut hâlde görüyoruz.” demesi üzerine, “Evet,