hapsedilmişler, böylece halkla iletişimleri kesilerek hayrın son derece önemli iki kapısına kilit vurulmuştur.36
Görüldüğü gibi, ilâhî hikmetlerin ışığı altında değerler manzumesini en genel biçimde hayırla ifade eden Hz. Peygamber (sav), gerçek müminin dinî ve ahlâkî yaşantısını nitelerken hayrı en temel referans kavram olarak kullanmıştır. Bu yüzden “hayır”, mümin için âdeta varoluşsal bir zorunluluktur. Nitekim Allah"ın Elçisi (sav) bir hadisinde, “Vallahi, ben bir şeye yemin eder de sonra yemin ettiğim şeyin zıddını daha hayırlı görürsem, muhakkak o hayırlı olan işi yaparım ve yeminimden kefaretle çıkarım.” 37 demiş, bir başka hadisinde de, “İnsanların arasını bulmak için hayırlı sözler söyleyen, olup bitenlerin hayırlı yönlerini ortaya koyan ve böylece insanları barıştıran kimse yalancı değildir.” buyurmuştur.38
Hadis kaynaklarında ve İslâm kültüründe her ne kadar hayır (ve şer) daha çok ahlâkî boyutuyla yer almış olsa da, evrendeki varlığı ve kaynağı gibi yönleriyle tartışılan bir problem olarak da karşımıza çıkmaktadır. Bu meyanda İslâm düşünürleri hayrı en genel ifadesiyle varlık (vücûd), şerri de yokluk (adem) diye açıklamışlardır. Hayır gibi şer de evrensel planda Allah"ın takdir ve kazasına bağlıdır. Ancak mutlak hayrın aksine mutlak şer mevcut değildir.39 Şüphesiz ki hayır Allah"tan gelir. Allah"tan gelen de mutlaka hayırdır. Nitekim Kur"an"da, “De ki: "Ey mülkün sahibi olan Allah"ım! Sen mülkü dilediğine verirsin. Dilediğinden de mülkü çeker alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır senin elindedir. Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin."” buyrulmaktadır.40 Hz. Ali"den nakledildiğine göre, Peygamber Efendimizin (sav) namaza kalkarken yaptığı duasında, “Bütün hayırlar senin elindedir. Şer ile sana ulaşmak mümkün değildir.” dediği ifade edilmektedir.41 Allah"a ait olmayanın varlık değeri yoktur. Halkımız arasında da çeşitli vesilelerle yaygın olarak kullanılan “Hayırlısı Allah"tan!” cümlesi bu gerçeğin toplumun zihnine nakşedildiğinin göstergesidir.
Evrende aslolan hayırdır. Şerrin varlığı, hayrın bilinmesi ve kullar için bir tercih unsuru olması içindir. Şu hâlde şer, nihaî olarak hayır için vardır. Şer gibi gözükenler aslında hayra hizmet ederler. “Şerde birçok hayır vardır.” (İnne fi"ş-şerri hıyâren) şeklindeki bir Arap vecizesinde42 olduğu gibi “Her şeyde bir hayır vardır.” veya “Bunda da bir hayır vardır.” gibi günlük dilimize yerleşmiş bulunan ve genellikle olumsuz durumlarda teselli için sarf edilen cümleler bu hakikatin toplum vicdanında da özümsendiğine işaret etmektedir. Enes b. Mâlik"ten nakledilen bir hadiste