ve edepli olmak ise ısrarla teşvik edilmiştir. Allah Teâlâ, inanan erkeklerden ve kadınlardan gözlerini haramdan sakınmalarını ve iffetli olmalarını istemiş,26 kulak, göz ve kalbin dahi fiillerinden sorumlu tutulacağını haber vermiştir.27 Kötülüğün açığına da gizlisine de yaklaşmamayı tavsiye etmiş,28 nefsini kötülüklerden arındıranların kurtuluşa ereceğini bildirmiş,29 müminlerin, ufak tefek kusurlar işleseler de büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınan kimseler olduğunu ifade etmiştir.30 Hz. Peygamber de kötü huylu küfürbaz kimseleri cehennemlikler arasında zikretmiş,31 diline ve cinsel arzularına hâkim olan kişinin cenneti hak edeceğini söylemiştir.32 “Zinakâr, zina ederken mümin olarak zina etmez. Hırsız, çalarken mümin olarak çalmaz. Sarhoş da şarabı içerken, mümin olarak içmez.” 33 sözüyle Allah Resûlü, bu tür iffete aykırı davranışların mümine yaraşmayacağına dikkatleri çekerek iffetin imandan olduğunu vurgulamıştır.34
İmanla olan sıkı ilişkisi sebebiyle iffet, başlangıçtan itibaren, inanç esasları ve diğer bazı ibadetlerle birlikte İslâm"ın temel prensipleri arasında yer alan çok önemli ahlâkî bir meziyet olmuştur. Nitekim İslâmiyet"in ilk yıllarında Habeşistan"a göç eden müminlerden Ca"fer b. Ebû Tâlib, kral Necâşî"ye Allah Resûlü"nü tanıtırken onun iffetli bir kişiliğe sahip olduğunu, haramlardan ve her türlü çirkinlikten kaçınmayı, iffetli kadınlara iftira etmeyi yasakladığını vurgulamıştır.35 Hicretin altıncı yılında, Mekke"nin önde gelen müşriklerinden Ebû Süfyân"ın, İslâm"ı tanıtırken öncelikli olarak kullandığı ifadeler de, inanmayanların zihninde dahi iffetin Müslümanlığın temel şartlarından biri olduğunu ortaya koymaktadır. Allah Resûlü"nün İslâm"a davet mektubunu alan Bizans kralı Heraklius, ticaret yapmak üzere Şam"a gelen Ebû Süfyân"dan, kendi kavminden olan bu kişi ve getirdiği din hakkında bilgi istemiştir. Ebû Süfyân, Hz. Muhammed"in üstün ahlâkıyla bilinen biri olduğunu kaydettikten sonra, “O bize namaz kılmayı, zekât vermeyi, akraba ile ilgilenmeyi ve iffetli olmayı emrediyor.” demiştir.36
İnananlardan iffetli olmalarını isteyen Allah Resûlü, iffetli davranış sergileyenleri övmüş ve onları Rabbin rızasına erişmekle müjdelemiştir. “Allah, yoksul (olmasına rağmen) iffetli, çoluk çocuk sahibi mümin kulunu sever.” 37 buyurmuş, Kur"an"dan Hz. Musa"nın kıssasını okurken onun, Şuayb Peygamber"in yanında ücretli çalıştığı sekiz-on yıl boyunca iffetini koruduğuna dikkat çekmiştir.38 İffetli kimselerin cennete girecek ilk üç grup arasında yer alacaklarını bildirmiş,39 gücü yettiği hâlde Allah rızasını gözeterek harama yaklaşmayan kimselerin ayrıca mükâfatlandırılacaklarını