göstermeyenin ise dini yoktur.” 6 buyurmuştur. Allah ve Resûlü"ne verilen söz ise ayrıcalıklıdır, daha fazla hassasiyet gerektirir. Ancak sözün kime verildiğinin değil, bizzat sözün kendisinin esas olduğunu; söz verildiyse, antlaşma yapıldıysa mutlaka sözün yerine getirilmesi, antlaşmaya riayet edilmesi gerektiğini öğretir Allah Resûlü bize. Şu örnek bu öğretinin en güzel örneklerinden biridir:
Mekkeli müşrikler adına Süheyl b. Amr,7 Hz. Peygamber"le on yıllığına Hudeybiye Antlaşması"na imza atmak üzereydi.8 Antlaşma metni henüz hazırlanırken Süheyl b. Amr"ın oğlu Ebû Cendel, ayaklarına vurulmuş pranganın zincirleriyle sıçrayarak çıkageldi Allah Resûlü"nün huzuruna.9 İslâm"ı kabul ettiği için prangaya vurulmuş olan Ebû Cendel, müşriklerin ellerinden kurtulup çok yakınına, Hudeybiye"ye kadar gelmiş olan Hz. Peygamber"e sığınmıştı. Ancak Hz. Peygamber"le Mekkeli müşrikler arasında imzalanmak üzere olan antlaşmada, Mekkelilerden Hz. Peygamber"e sığınanların İslâm"ı kabul etmiş olsalar dahi Mekkelilere geri verileceğine dair bir madde vardı.10
Tarafların antlaşma üzerinde konuştukları esnada gerçekleşen bu iltica üzerine Süheyl, antlaşma gereği oğlu Ebû Cendel"in kendisine teslim edilmesini istedi.11 Müslüman olan Ebû Cendel, müminlere yönelerek yalvardı, kendisine işkence edildiğini söyledi. Zaten ne kadar çok işkenceye uğradığı her hâlinden belli idi. Yürekleri parçalayan bu manzara karşısında Hz. Peygamber, Ebû Cendel"i babasına teslim etmek istemedi. Hatta Ebû Cendel"i kendi yanlarına aldıktan sonra antlaşmayı imzalamasını ona teklif etti. Ancak Süheyl bunu kabul etmedi. Sonunda Ebû Cendel"i müşriklere teslim eden Hz. Peygamber, üzerinde anlaşmak üzere oldukları bir ahdi yerine getirdi ve Ebû Cendel"e sabretmesini tavsiye etti. Ebû Cendel"in yakarışı orada bulunan müminleri ağlattı ise de bir süre sonra durum Müslümanların lehine döndü.12
Benzer bir olay Ebû Basîr"in başından geçmişti. Kureyş asıllı olmasına13 rağmen, sırf Müslüman olduğu için tutuklanan Utbe b. Esîd es-Sekafî, nâm-ı diğer Ebû Basîr, bir yolunu bulup kavminin elinden kaçtı. Medine"ye gelerek Hz. Peygamber"e sığındı. İmzalanan Hudeybiye Antlaşması"na dayanarak Ebû Basîr"in iadesini isteyen Ahnes b. Şerîk ve Ezher b. Abdiavf ez-Zührî, Resûlullah"a hitaben bir mektup yazdılar ve iki elçiyle birlikte Hz. Peygamber"e gönderdiler. Elçilerin getirdiği mektubu Übey b. Kâ"b"a okutan Hz. Peygamber, Ebû Basîr"i çağırtıp antlaşma gereğince kendisini teslim etmek zorunda olduğunu söyledi. Ebû Basîr, kendisine işkence edileceğini