kişilik zafiyeti gibi insan onuruna yakışmayan ve onun alçaklıkla damgalanmasına yol açan sonuçlar doğurabilir. Bu ise Müslüman"a yakışan bir durum değildir. Zira Müslüman güçlü bir kişiliğe sahip olmalıdır ki inandığı değerleri koruyabilsin, hiç kimseden ya da hiçbir şeyden korkmaksızın bu değerlerin arkasında durabilsin. Müslümanlara haklarını, inanç ve değerlerini koruyup savunma, düşmana karşı koyma konularında cesareti teşvik edip erdem olarak sunan Allah Resûlü, korkarak savaş meydanından kaçmayı insanı dünya ve âhirette hüsrana uğratan şeyler arasında saymıştır.9 Korkaklığın insanlar hakkında en kötü ve alçaltıcı huylardan olduğunu ifade etmiş ve şöyle buyurmuştur: “Bir kişide bulunan (huy)ların en kötüsü, aşırı cimrilik ve şiddetli korkaklıktır.” 10 Allah Resûlü yaptığı dualarında Allah"a sığındığı sıkıntılı durumlar ve kötülükler arasına korkaklığı da katmıştır. Onun dualarından biri şöyledir: “Allah"ım! Kederden, üzüntüden, tembellikten, cimrilikten, korkaklıktan, borç yükünden ve halkın galeyana gelerek taşkınlığından sana sığınırım.” 11
Hayatta pek çok şey insan için korku sebebi olabilir. İnsanın en çok korktuğu şeylerin başında sahip olduklarını kaybetme duygusu gelir. Kaybetme korkusu özellikle can kaybının yanı sıra mal ve makam gibi kişiye dünyada itibar sağlayan maddî şeylerde kendini daha çok gösterir. Özellikle mal ve zenginliğini kaybetme, geçim sıkıntısına düşme ve fakirlik korkusunun kontrol edilememesi, tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir. Öyle ki câhiliye insanı bu korkuyla çocuğunun canına bile kıyabilecek noktaya gelmişti. Bu nedenle Cenâb-ı Allah, açlık (fakirlik) korkusuyla12 yahut açlıktan (fakirlikten)13 çocuklarını öldürmemeleri için insanları uyarmıştır. Kimi zaman ise bir imtihan vesilesi olan çocuklar insanın âhireti için başka bir korku sebebi olabilmektedir. Bu nedenledir ki bir gün sevgili torunu Hasan yahut Hüseyin"i bağrına basarak seven Resûl-i Ekrem, ona şöyle seslenir: “Siz (çocuklar, insanı) cimri, korkak, bilgisiz (bırakacak kadar meşgul) edersiniz...” 14
Korku bazen de insan için bir imtihan vesilesidir. Allah, kullarını korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek denediğini bildirmiş ve bunlara karşı sabredenlere de mükâfat vaad etmiştir.15 Bazı korkular ise aslında şeytanın tuzaklarıdır. Örneğin şeytan insanı bazen fakirlikle16 bazen de kendi dostlarıyla korkutur.17 Allah ise bu korkularını yenenlere karşılık olarak kendi katından mağfiret ve bol nimet vaad etmiş,18 mümin olanın sadece Allah"tan korkması gerektiğini bildirmiştir.19