Hadislerle İslâm Cilt 3 Sayfa 455

göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Zira bu şekilde insanların elinde olmayan bir durumla alay etmek, Yüce Allah"ın takdir edip yarattığıyla alay etmektir. İnsanda doğuştan ya da sonradan meydana gelen fiziksel ve zihinsel özürlerle alay etmek de böyledir.

İnsanın fiziksel özellikleriyle eğlenmek kadar, kişiliğine yönelik tahkir anlamına gelebilecek davranışlar da dinimizce yasaklanmıştır. Bu, bazen karakter özellikleriyle bazen de hitap ediliş biçimiyle ilgili olabilir. Bunların hiçbirisi diğerinden ayrılamaz. Zira kişiyi hoşlanmadığı bir isimle çağırarak alay konusu yapmak, onu toplum içerisinde küçük düşürüp gücendirir. Bu tür küçümseyici davranışlar imanla bağdaşmayan bir durum olarak görülmüş ve Müslümanların birbirleriyle alay etmeleri, birbirlerine çirkin lakaplar takmaları yasaklanmıştır: “Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fâsıklık ne kötü bir namdır! Kim de tevbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.” 33 Bu âyetin iniş sebebini ensardan Ebû Cebire şöyle anlatır: “Resûlullah bizim yanımıza (Mekke"den Medine"ye) teşrif etti. O zaman bazılarımızın iki ya da üç adı (lakabı) vardı. Peygamber (sav) bazen bu isimlerden biriyle seslendiğinde: "Yâ Resûlallah! O bu isimden hoşlanmıyor." denirdi. Bunun üzerine "... birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayınız." âyeti indi.”34

Sâbit b. Kays"ın kulağı biraz ağır işitiyordu. Resûlullah"ın meclisine geldiği vakit, yanı başına oturabilsin de onu rahat işitebilsin diye kendisine yer açarlardı. Yine bir gün gelmiş ve "açılın" diye müsaade isteyerek insanların arasında ilerlemeye başlamıştı. Bir adam ona, "Oturacak yer buldun, otur.” dedi. Sâbit öfkeli bir şekilde oturdu ve adamı göstererek, "Bu kim?" diye sordu. O zât da kendisini tanıttı. Sâbit b. Kays, "Filân kadının oğlusun!" diyerek onun annesini câhiliye döneminde ayıplandığı bir özelliğiyle zikretti. Bunun üzerine adamcağız utanarak başını önüne eğdi. Bu olay üzerine, “Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. âyeti nâzil oldu.35

Hz. Hafsa"nın kendisine “Yahudi kızı” demesinden dolayı incinerek ağlayan Yahudi kökenli Hz. Safiyye"ye Resûlullah, “Sen bir peygamberin (Harun"un) kızısın. Amcan (Musa) da peygamberdir. (Şu an yine) bir peygamberin nikâhı altındasın. O, hangi konuda sana karşı övünüyor?” buyurmuş, Hz. Hafsa"yı da Allah"tan korkması konusunda ikaz etmişti.36

    

Dipnotlar

33 Hucurât, 49/11.

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا يَسْخَرْ قَوْمٌ مِنْ قَوْمٍ عَسٰٓى اَنْ يَكُونُوا خَيْرًا مِنْهُمْ وَلَا نِسَٓاءٌ مِنْ نِسَٓاءٍ عَسٰٓى اَنْ يَكُنَّ خَيْرًا مِنْهُنَّۚ وَلَا تَلْمِزُٓوا اَنْفُسَكُمْ وَلَا تَنَابَزُوا بِالْاَلْقَابِۜ بِئْسَ الِاسْمُ الْفُسُوقُ بَعْدَ الْا۪يمَانِۚ وَمَنْ لَمْ يَتُبْ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ ﴿11﴾

34 İM3741 İbn Mâce, Edeb, 35

D4962 Ebû Dâvûd, Edeb, 63.

35 VES263 Vâhidî, Esbâbü’n-nüzûl, s. 263.

36 T3894 Tirmizî, Menâkıb, 63

HM12419 İbn Hanbel, III, 136 TA10/268 Mübarekpûrî, Tuhfetü’l-ahvezî, X, 268.