İsraf denildiğinde akla ilk gelen malın israfıdır kuşkusuz. Hadislerdeki ifadesiyle malın zayi edilmesi yani boşa harcanmasıdır. İsraf, dedikodu ve çok soru sormakla birlikte Allah"ın hoşlanmadığı üç davranıştan biri olarak sayılır: “Allah, annelere hürmetsizlik etmeyi, kız çocuklarını diri diri gömmeyi ve (vermeniz gereken şeyleri) vermeyip (hakkınız olmayan şeyleri) almayı size haram kılmıştır. Dedikodu etmeyi, (anlamsız) çok soru sormayı ve malı israf etmeyi ise sizin için hoş karşılamamıştır.” 8
Gündelik yaşantıdaki harcamalarda israfın ne olduğuna ilişkin bütün toplumlar için geçerli kesin bir tanımlama yapmak zor görünmektedir. Hayata dair ihtiyaçlarımız, genel olarak üç kısımda ele alınmaktadır. Bunlardan ilki can, nesil, akıl, mal ve dinin korunması yolunda duyulan zarurî ihtiyaçlar olup (zarûriyyât), hayatın olmazsa olmazlarıdır. İkincisi, karşılanmadığında sıkıntıya düştüğümüz genel gereksinimlerdir (hâciyyât). Üçüncüsü ise, etik ve estetik açıdan hayatı kolaylaştıran ve güzelleştiren ihtiyaçlardır (tahsîniyyât). Âlimlerimiz, bu üç ihtiyaç grubunun dışında kalan ve nefsanî istekleri tatmine yönelik harcamaların israf olduğunu belirtmektedir. Kaldı ki, ihtiyaç sıralamasına riayet etmeden harcamada bulunmak israf sayıldığı gibi, bu ihtiyaçların bir kısmının da kimi zaman israfa varacak boyutlarda karşılanması söz konusu olabilir. Zira farklı sosyokültürel ve ekonomik şartların icabı olarak temel ihtiyaçların farklı değerlendirildiği bir gerçektir.
Hz. Peygamber"in bir evde üç yataktan fazlasını israf olarak gösteren ve bu israfı şeytanla ilişkilendiren şu sözü, yaşadığı dönemin hayat standartları dikkate alındığında ne kadar da anlamlıdır: “(Bir evde) erkek için bir yatak, hanımı için bir yatak olmalıdır. Üçüncüsü misafir için, dördüncüsü ise şeytanındır.” 9
Diğer taraftan Mâlik b. Nadle"nin yaşadığı bir olay bununla çelişmemekte, dahası bize sağlıklı bir değerlendirme imkânı sunmaktadır: “Dağınık bir kıyafetle Hz. Peygamber"in yanına gitmiştim. Allah Resûlü bana şöyle dedi: “Senin malın mülkün var mı?” “Evet, var ey Allah"ın Elçisi!” diye cevap verdim. “Ne gibi malların var?” diye sordu. “Allah bana deve, koyun, at sürüleri ve hizmetçiler ihsan etmiştir.” dedim. “Allah sana mal mülk ihsan etmişse, Allah"ın nimetinin ve ikramının eseri, üzerinde (kılık kıyafetinde) görünsün.” 10
Allah"ın nimetlerinin en güzellerinden faydalanmakla, israf etmek farklı şeylerdir. İlke olarak helâl olan şeylerin tüketilmesinde bir sakınca