Sahâbe-i kirâm, bırakın dosta ihanet etmeyi, düşman gördüğü kişilere bile ihanet etmezdi. İhanet etmek isteyenlere de asla müsaade etmezlerdi. Hz. Ali ile halifeliği sürecinde arası iyi olmayan Zübeyr b. Avvâm"a bir adam gelerek, “Ali"yi senin için öldüreyim mi?” dedi. Zübeyr de, “Hayır! Onun yanında bunca askeri varken onu nasıl öldüreceksin?” diye sordu. O adam, “Onun saflarına katılıp ihanet ederek öldüreceğim.” dedi. Bunun üzerine Zübeyr, “Hayır (bu asla olmaz). Zira Resûlullah, "İman, (kendisine güvence verilen bir kimseyi) ihanet ederek öldürmeyi engeller. Mümin (eman verilen kimseyi) aldatarak öldürmez." buyurmuştur.” dedi.14
Yine Allah Resûlü"nün en kıymetli arkadaşlarından birisi olan Hz. Ömer bir kişiyi şu açıdan değerlendirmemizi bize tavsiye eder: “Bir kimsenin ne namazına, ne de orucuna bakın. Konuştuğunda doğru söylüyor mu, kendisine bir şey emanet edildiğinde emanete riayet ediyor mu, dünyalık meselelerle uğraştığında helâli haramı gözetiyor mu, siz ona bakın.”15
İhanet, kişiyi dünyada ve âhirette rezil rüsva edecek bir davranıştır. Hain hem Allah hem de insanların yanında perişan bir kişidir. İhanet edenleri Allah sevmediği gibi peygamberinden de hainleri asla savunmamasını istemektedir. Hain hem dünyada hem de âhirette ihanetinin bedelini ödeyecek, cezasını çekecektir. Aslında hain başkasını arkadan vurayım derken kendi eliyle kendisine zarar verecek, ihaneti ilk önce kendisini vuracaktır. Kendi yaptıklarının cezasını ilk önce kendisi çekecektir. Allah (cc) da ihanet edenleri kendilerine hainlik edenler şeklinde tavsif etmiştir. Bir keresinde Tu"me adında bir kişi Resûlullah"ın yanından Mekke"ye kaçar. Orada irtidat ederek İslâm Dini"nden ayrılır. Ailesini de oradan kaçırmak için oturduğu evin duvarını deler. Tam o delikten geçerken duvar üstüne yıkılır ve onu öldürür.16 Bu olay üzerine şu âyet-i celîle nâzil olur: “Kendilerine hainlik edenleri savunma! Zira Allah hiçbir haini, hiçbir günahkârı sevmez.” 17 Bir insan için Yüce Allah"ın sevgisinden mahrum kalmak cezaların en büyüğüdür. Hiçbir hain de onun sevgisine nail olamayacaktır.
Allah Resûlü, mazeretsiz olarak kasten ihanet eden hainleri en ağır şekilde cezalandırmıştır. Hendek Savaşı esnasında on bin kişilik müttefik gruplardan oluşan müşrik ordusu Medine"yi kuşatmıştı. Müslümanlarla Yahudilerin aralarında imzalanan antlaşmadan dolayı Medine"ye yapılan bir saldırıya topluca karşılık vermeleri, Medine"yi hep birlikte savunmaları gerekiyordu. Fakat müşrik ordusunu çok güçlü gören ve Müslümanları yok etme fırsatını yakaladıklarını düşünen Kurayzalılar,