verilinceye kadar kendi çocuğu ile birlikte Hz. Muhammed"i de emzirdi. Kendi oğlu Mesruh dışında Hz. Peygamber"e Süveybe Hatun"u hatırlatacak iki sütkardeş daha vardı. Birisi kendisinden önce emzirdiği Allah"ın Aslanı lakaplı amcası Hz. Hamza, diğeri de kendisinden sonra o kadından süt emmiş olan ve Habeşistan muhacirleri arasında yer alan Ebû Seleme.5
Allah Resûlü bir müddet sonra, sütannelik yaparak maddî sıkıntılarını gidermek için zengin bir aile çocuğu bulmak üzere Mekke"ye gelen Halîme"ye verilmişti. Başlangıçta Halîme, yetim olması nedeniyle Muhammed"i almakta kararsız kaldıysa da arkadaşlarının yanına eli boş dönmek istememiş ve sonunda onu kabul etmişti. Bu karar sayesinde de evi bereketle dolmuştu.6 Hz. Peygamber"in Halîme"den olan sütkardeşlerinin isimleri ise Abdullah, Üneyse ve Şeymâ idi.7
Dinimizde sütten doğan akrabalık bağları nesebe dayalı akrabalık gibi kabul edildi. Nitekim çocuğu et ve kemik bakımından geliştiren süt,8 aynı zamanda çocuk ile onu emziren arasında tıpkı öz anne ile yavrusu gibi duygusal bir bağ oluşturuyordu. Böylece birlikte büyüyen sütkardeşler arasında da tıpkı öz kardeşler arasındaki gibi bir ilişki ortaya çıkıyordu. Dolayısıyla kendileri ile evlilik bağı kurulamayacak hanımların açıklandığı âyette sütanne ve sütkız kardeşler de zikredildi.9 Nitekim uygulama da bu şekilde oldu. Ebû Seleme ve Hz. Hamza ile sütkardeş olan Sevgili Peygamberimize Hz. Hamza"nın kızı ile evlenmesi teklif edildiğinde kendisi, “Onunla evlenmek bana helâl değildir. O sütkardeşimin kızıdır. Akrabalıktan dolayı haram olan sütten de haram olur.” 10 diyerek bunu geri çevirmişti. Ümmü Habîbe de Hz. Peygamber"e kız kardeşi ile evlenmesini tavsiye etmiş fakat o, bunun helâl olmadığını söylemişti. Bunun üzerine Ümmü Habîbe, “Senin Ebû Seleme"nin kızı ile evleneceğin konuşuluyor.” deyince, Allah Resûlü"nün cevabı şöyle olmuştu: “O benim terbiyem altında bulunan üvey kızım olmasa bile bana helâl değildir. Çünkü o benim sütkardeşimin kızıdır. Beni de Ebû Seleme"yi de Süveybe emzirdi. Bir daha bana kızlarınızı ve kız kardeşlerinizi teklif etmeyin.” 11
Sahâbeden Ukbe b. Hâris, Ebû İhâb b. Azîz"in kızıyla evlenmişti. Tam o sırada bir kadın gelip Ukbe"yi ve evlendiği kızı emzirdiğini söyledi. Ukbe kadına, “Ne senin beni emzirdiğinden, ne de evvelce bunu bana söylemiş olduğundan haberim var.” dedi. Kayınpederinin ailesine haber gönderip kadının verdiği bilgiyi sordu. Onların da bu konuda bilgileri yoktu. Olayı bu şekilde çözemeyince içi rahat etmedi, bineğine bindi ve Medine"ye Resûlullah"a (sav) gitti. Başına gelenleri ona anlattı. Resûlullah (sav),