Peygamberimiz (sav) ile beraber yedi ayrı gazveye katılmıştı. Bu gazvelerde askerlerin eşyalarını bekliyor, onlara yemek hazırlıyor, yaralıları tedavi ediyor, hasta bakıcılık yapıyordu.33 Rubeyyi" bnt. Muavviz isimli ensârî sahâbî hanım da Resûlullah döneminde gazvelere katılmıştı. Rubeyyi", hanımların gazvelerde askerlere hizmet ettiklerini, su taşıdıklarını, ölü ve yaralıları Medine"ye götürdüklerini anlatmıştır.34
Uhud Savaşı"nda Müslümanların bozguna uğradıkları dehşet anlarına dair o zamanlar henüz küçük bir çocuk olan Enes"in zihninde daha sonraları silinmeyecek bir tablo kalmıştı. Annesi Ümmü Süleym, Hz. Âişe ile birlikte eteklerini toplamış, omuzlarında su kırbalarıyla savaş meydanında bir oraya bir buraya koşturup duruyorlardı. Kırbalarda taşıdıkları suyu yaralı askerlere içiriyor, kırbalar boşaldıkça yeniden doldurup askerlerin arasına karışıyorlardı.35 Hz. Fâtıma da eşi Hz. Ali (ra) ile beraber Uhud Savaşı"nda Resûlullah"ın yarasını yıkayıp tedavi etmişti.36
Hayber Gazvesi"ne katılmaya niyetli hanımlar ise Hz. Peygamber"e gelerek, “Biz yün eğirerek kazandıklarımızla cihada çıktık. Yanımızda yaralılar için ilaçlar var. Etrafa saçılmış okları toplayıp askerlere verebilir, onlara un çorbası yapabiliriz.” diyerek izin istemişlerdi. Bunun üzerine Resûlullah onlara müsaade etmiş, Hayber fethedildikten sonra erkeklere verdiği gibi bu hanımlara da ganimetten pay vermişti.37
Savaşta tıbbî hizmet veren hanımlardan biri de Rüfeyde el-Ensâriyye idi. İlk seyyar sahra hastanesini kuran, tabip olduğu bilinen bu hanımın yaralıları tedavi ettiği çadır, “Rüfeyde"nin çadırı” diye biliniyordu.38 Hendek Savaşı"nda yaralanan Sa"d b. Muâz, Resûlullah"ın talebi doğrultusunda Rüfeyde tarafından tedavi edilmek üzere bu çadıra kaldırılmıştı.39
Bu tablolar, sosyal hayatın önemli ve kaçınılmaz bir ihtiyacı olan tıbbî destek konusunda Resûlullah döneminde hanımların, hem hanım hem de erkek hastaların bakımını ve tedavisini üstlendiklerini göstermektedir. Hanımlar hastalara yardım ve desteklerini sadece bakım ve tedavi ile sınırlı tutmamış, hasta ziyaretlerinde bulunmaya da çalışmışlardı. Hicretten sonra Hz. Ebû Bekir ve Bilâl hastalandıklarında Hz. Âişe her ikisini ziyaret etmişti.40 Vefatından önceki hastalığı esnasında bir grup sahâbî hanım da Resûlullah"ı ziyaret etmişlerdi. Huzeyfe b. Yemân"ın kız kardeşi Fâtıma bu hanımlardan biriydi.41
٭ ٭ ٭