Hadislerle İslâm Cilt 4 Sayfa 293

paylaşanların, cennette bu şekilde kendisinin yanı başında bulunacağını anlatıyor bize. Yetim Peygamber yetimlere sahip çıkıyor...

Allah Resûlü, babasını yitirmiş yavrulara kol kanat geren, her zorluğa rağmen onların üstüne titreyen, hatta onları kendisine tercih eden anneleri de unutmuyor: “Ben ve (karşılaştığı sıkıntılar ve bakımsızlık yüzünden) yanakları kararmış kadın kıyamet gününde şu ikisi (işaret parmağı ve orta parmak) gibi (yakın) olacağız. O kadın ki kocasının ölümü sebebiyle dul kalır da asil ve güzel olduğu hâlde çocukları yetişinceye ya da ölünceye kadar kendisini yetim çocuklarının bakımına hasreder (ve evlenmez).” buyuruyor.14 Annesiz babasız büyümüş Allah Resûlü"nden daha iyi kim anlayabilir yetimleri...

Kalbinin katılığından dert yanan bir adama Peygamber Efendimizin “Yetim(ler)in başını okşa, fakir(ler)i doyur!” buyurduğu nakledilir.15 Yetimin başını okşamak, kuşkusuz ona sevgi ve merhamet göstermenin yanı sıra kimsesizliğini unutturup ayakta durabilmesi için yardımcı olmak demektir. Bu noktada Allah Resûlü, “Müslümanlar arasında kim bir yetimi yiyecek ve içeceğini üstlenecek şekilde sahiplenirse Allah onu mutlaka cennete koyar. Ancak affedilmeyecek bir günah işlemiş ise o başka.” 16 buyurarak, yetimleri sahiplenip, onlara kol kanat gerenlere cenneti muştular. Nitekim Kur"an da kendi ihtiyacı olduğu hâlde malını yetimle paylaşanları, gerçek anlamda iyilik yapan kimseler olarak tanımlar.17 Hz. Peygamber"in eğitiminden geçmiş olan Abdullah b. Ömer"in, sofrasında bir yetim bulunmadan yemek yememeye özen göstermesi18 bu konuda gösterilmesi gereken hassasiyeti ortaya koyması bakımından çarpıcı bir örnektir.

Diğer taraftan Resûl-i Ekrem, “Müslümanlar arasında en hayırlı ev, içinde kendisine iyi davranılan bir yetimin bulunduğu evdir. Müslümanlar arasında en kötü ev ise içinde kendisine kötü davranılan bir yetimin bulunduğu evdir.” 19 buyurarak, yetime yapılan muamelenin iyi ya da kötü olmasının bir yuvanın iyi ya da kötü olmasını belirleyen önemli bir ölçüt olduğunu bizlere hatırlatmaktadır.

Yetimler önceliklidir. Bu çocukların bazısı şehit çocuklarıdır, bazısı annesini ya da babasını hastalığa, kazaya kurban vermiştir. Ve hatta kimileri de dünyanın değişik yerlerinde birilerinin dünyalık arzularına kurban edilmiş, daha çocukluklarını yaşayamadan şehirleri yıktığı kadar ruhları da tahrip eden savaşın soğuk yüzüyle karşılaşmıştır. Anneleri, babaları artık yanlarında değildir... Onlar sahip çıkılmayı herkesten çok hak ederler. Onlar Hz. Peygamber"in yanındaki Enes gibi olmayı arzularlar.

    

Dipnotlar

14 D5149 Ebû Dâvûd, Edeb, 120, 121.

حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا النَّهَّاسُ بْنُ قَهْمٍ قَالَ حَدَّثَنِى شَدَّادٌ أَبُو عَمَّارٍ عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ الأَشْجَعِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَنَا وَامْرَأَةٌ سَفْعَاءُ الْخَدَّيْنِ كَهَاتَيْنِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ » . وَأَوْمَأَ يَزِيدُ بِالْوُسْطَى وَالسَّبَّابَةِ « امْرَأَةٌ آمَتْ مِنْ زَوْجِهَا ذَاتُ مَنْصِبٍ وَجَمَالٍ حَبَسَتْ نَفْسَهَا عَلَى يَتَامَاهَا حَتَّى بَانُوا أَوْ مَاتُوا » .

15 HM9006 İbn Hanbel, II, 387.

حَدَّثَنَا بَهْزٌ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ أَبِي عِمْرَانَ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ أَنَّ رَجُلًا شَكَا إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَسْوَةَ قَلْبِهِ فَقَالَ امْسَحْ رَأْسَ الْيَتِيمِ وَأَطْعِمْ الْمِسْكِينَ

16 T1917 Tirmizî, Birr, 14.

حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ يَعْقُوبَ الطَّالْقَانِىُّ حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ سَمِعْتُ أَبِى يُحَدِّثُ عَنْ حَنَشٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ قَبَضَ يَتِيمًا بَيْنَ الْمُسْلِمِينَ إِلَى طَعَامِهِ وَشَرَابِهِ أَدْخَلَهُ اللَّهُ الْجَنَّةَ الْبَتَّةَ إِلاَّ أَنْ يَعْمَلَ ذَنْبًا لاَ يُغْفَرُ لَهُ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ مُرَّةَ الْفِهْرِىِّ وَأَبِى هُرَيْرَةَ وَأَبِى أُمَامَةَ وَسَهْلِ بْنِ سَعْدٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَحَنَشٌ هُوَ حُسَيْنُ بْنُ قَيْسٍ وَهُوَ أَبُو عَلِىٍّ الرَّحَبِىُّ وَسُلَيْمَانُ التَّيْمِىُّ يَقُولُ حَنَشٌ وَهُوَ ضَعِيفٌ عِنْدَ أَهْلِ الْحَدِيثِ .

17 Bakara, 2/177.

لَيْسَ الْبِرَّ اَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلٰكِنَّ الْبِرَّ مَنْ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَالْمَلٰٓئِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيّ۪نَۚ وَاٰتَى الْمَالَ عَلٰى حُبِّه۪ ذَوِي الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاك۪ينَ وَابْنَ السَّب۪يلِ وَالسَّٓائِل۪ينَ وَفِي الرِّقَابِۚ وَاَقَامَ الصَّلٰوةَ وَاٰتَى الزَّكٰوةَۚ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ اِذَا عَاهَدُواۚ وَالصَّابِر۪ينَ فِي الْبَأْسَٓاءِ وَالضَّرَّٓاءِ وَح۪ينَ الْبَأْسِۜ اُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ صَدَقُواۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ ﴿177﴾

18 EM136 Buhârî, el-Edebü’l-müfred, 60.

حدثنا موسى قال حدثنا العلاء بن خالد بن وردان قال حدثنا أبو بكر بن حفص : أن عبد الله كان لا يأكل طعاما إلا وعلى خوانه يتيم

19 İM3679 İbn Mâce, Edeb, 6.

حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا ابْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى أَيُّوبَ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى سُلَيْمَانَ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَبِى عَتَّابٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « خَيْرُ بَيْتٍ فِى الْمُسْلِمِينَ بَيْتٌ فِيهِ يَتِيمٌ يُحْسَنُ إِلَيْهِ وَشَرُّ بَيْتٍ فِى الْمُسْلِمِينَ بَيْتٌ فِيهِ يَتِيمٌ يُسَاءُ إِلَيْهِ » .