Peygamber Efendimiz de yönetilenlerin, başlarına geçen idarecilere itaat etmeleri gerektiği üzerinde ısrarla durmuş ve bu itaatin önemini şu şekilde vurgulamıştır: “...Her kim emîre (yöneticiye) itaat ederse şüphesiz bana itaat etmiş olur. Her kim de ona isyan ederse şüphesiz bana isyan etmiştir.” 45
Allah Resûlü Veda Haccı"nda toplanan büyük kalabalığa da, “Ey insanlar! Allah"a karşı sorumluluk bilinci içerisinde olun. Sizin başınıza kulağı kesik Habeşli bir köle bile getirilmiş olsa Allah"ın Kitabı"na göre hareket edip size de onu uyguladığı sürece emirlerini dinleyin ve itaat edin!” şeklinde seslenmiştir.46
Yönetilen ilk önce idareciye karşı samimi davranmalıdır.47 Bu samimiyet, yöneticiye karşı dürüst ve açık sözlü olmak, gerektiğinde destek vermek, gerektiğinde uyarmak, itiraz etmek, eleştirmek, hatta tavır koymak ile gerçekleşir. Bunlar, yönetilenlere düşen görevlerdir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz yöneticiye karşı içtenlikle davranmayı en doğru işlerden kabul etmiş,48 yönetici zalim olduğunda ise onun karşısında hakkı söylemeyi cihadın en faziletlisi olarak nitelemiştir.49 Nitekim devesinin üzengisine ayağını koymuş bir hâldeyken kendisine, “Cihadın hangisi daha üstündür?” diye soran bir kişiye de “Zalim idarecinin karşısında hakkı söylemektir.” diye cevap vermiştir.50
Görevine hıyanet eden yöneticilerin destekçileri olmasa bu tarz yaklaşımlarını devam ettirmeleri oldukça zordur. Bazı insanlar kişisel menfaatleri uğruna yapılan haksızlıklara göz yumarak, bilerek veya bilmeyerek idareciye destek verebilirler. Hıyanet içinde bulunan idareci de bazılarının, yanında yer almasını, yaptıklarının doğruluğuna bir delil kabul edebilir. Yönetilenlerin yanlış fiilleri bulunan bir yöneticiye bu şekilde destek vermemelerini isteyen Allah Resûlü, Kâ"b b. Ucre"ye şöyle söylemiştir: “Yâ Kâ"b! Benden sonra gelecek bazı devlet adamlarından seni Allah"a sığındırırım. Her kim onların kapılarından girer, yalanlarını doğru sayar, yaptıkları zulümlerine yardımcı olursa ne o benden sayılır, ne de ben ondan. O kimse mahşer günü havzımda benim yanıma gelemez. Her kim de onların kapılarından girsin veya girmesin onların yalanlarını doğrulamaz, yaptıkları zulümlere yardım etmezse o bendendir, ben de ondanım. Mahşer günü bu kişi havzımın yanına gelecektir...” 51
Yöneticiye itaat konusu üzerinde hadislerde ısrarla durulmaktadır. Peki, yöneticinin verdiği her emre itaat etmek gerekir mi? İtaatin sınırı nedir? Yöneticinin verdiği her emir uygulanır mı? Sahâbenin yaşadığı şu ilginç olay hakkında Peygamber Efendimizin yorumu bu itaatin sınırını çizecek mahiyettedir: