Nitekim servetinin bir kısmını çocuklarından birine bağışlayan sahâbîye karşı takındığı tavır, bunun güzel bir örneğidir. Nu"mân b. Beşîr"in annesi Amra bint. Revâha, eşinden, çocuğu için bir miktar mal ister. Nu"mân"ın babası ise işin üzerine düşmez ve bir yıl kadar eşini oyalar. Ancak eşi talebinden vazgeçmez. Sonunda babası Nu"mân"a bağışta bulunmayı kabul eder. Ancak bu sefer de annesi, yapacağı bu hibeye Allah Resûlü"nü şahit göstermedikçe ikna olmayacağını ifade eder. Babası, o zaman henüz bir çocuk olan Nu"mân"ın elinden tutarak Efendimize gider ve durumu şöyle arz eder: “Yâ Resûlallah bu çocuğun annesi Bint Revâha, ona yaptığım bağışa şahit olmanı istiyor.” Hz. Peygamber hemen sorar: “Başka çocuğun var mı?” “Evet, var.” yanıtını alınca tekrar sorar: “Peki, hepsine aynı miktarda mal verdin mi?” Baba, “Hayır, ey Allah"ın Resûlü!” diye cevaplar. Resûlullah bunun üzerine, “O zaman beni şahit tutma. Çünkü ben adaletsizliğe şahit olamam!” 26 buyurur. Ayrıca, “İyilik yapmaları konusunda çocuklarının sana eşit davranmalarını istemez misin?” diye ekler. Nu"mân"ın babası, “Elbette isterim yâ Resûlallah!” diye cevap verir. “O hâlde bu yaptığın olmaz! 27 Çocuklarınız arasında eşitliği gözetin.28 Onların sana iyi davranmaları nasıl senin onlar üzerindeki hakkın ise aralarında adaletli davranman da onların senin üzerindeki haklarıdır.” buyurur Hz. Peygamber.29 Bu bilincin hâkim olduğu bir ailede yetişen çocuk, gelecekte hayata atıldığı zaman kendine karşı olduğu gibi diğer bütün insanlara da adalet ile muamelede bulunacaktır. Hangi işi yaparsa yapsın, hangi sorumluluğu üstlenirse üstlensin durum değişmeyecektir. İster en üst düzeyde bir yönetici isterse bir işverenin emri altında çalışan işçi olsun gönlünde her zaman hak ve hakkaniyet duygusu, adalet hissi ve Allah korkusu bulunacaktır.
Adaletin uygulanması ve toplumda yaygınlaşması için yöneticilere büyük görevler düşmektedir. Kur"an"ın ilk muhatabı ve insanlığın rehberi, “(Herhangi bir konuda) hakemlik yaptığınız zaman âdil olun.” 30 hadisiyle her hükmün dayanması gereken temel kaidenin adalet ilkesi olduğunu belirtmiştir. Bundan dolayı Allah Resûlü yöneticilere âdil olmaları hususunda sık sık tavsiyelerde bulunurdu. Çünkü devletin âdil olması bütün toplumu etkilemekte ve yönetenlerle yönetilenler arasında güvene dayalı bir bağ kurmaktadır. Bu hususta Allah Resûlü şöyle buyurmuştur: “Devlet otoritesi en büyük hamidir. Haksızlıklarla onun vasıtasıyla (yani hukuk yoluyla) mücadele edilir ve onun vasıtasıyla (tehlikelerden) korunulur. Şayet bu otoriteyi kullanan(lar), Allah"tan sakınmayı emreder ve adaletle hükmeder(ler)se