kalma üzerine söz verdi. Onlara hıyanet edemeyiz.” diyerek, yaptığı barış antlaşmasına sadık kalır.39 Nitekim sonuç Allah Resûlü"nün Ebû Cendel"e söylediği gibi olur. İlk bakışta Müslümanların aleyhine gibi görünen durum, onların lehine döner ve Allah Resûlü"nün antlaşmaya sadakati kısa süre sonra kalıcı bir zaferi beraberinde getirir.40
Hudeybiye"de savaşın eşiğine gelmiş iki grup arasında imzalanan bu antlaşma gereğince, Müslümanlarla Mekke Müşrikleri on yıl süreyle birbirleriyle savaşmayacaklardı. Ancak bu barış antlaşması müşriklerin antlaşma maddelerine uymamaları nedeniyle iki yıl yürürlükte kalabilmiştir. Kur"an, Hudeybiye Barış Antlaşması"nı Müslümanlar için en büyük fetih olarak nitelendirmiştir.41 Nitekim bu antlaşmadan iki yıl sonra neredeyse hiç kan akıtılmadan Mekke"nin fethedilmesi de bunun göstergesidir. Diğer taraftan İslâm"ın en hızlı yayıldığı dönem de, Hudeybiye Antlaşması"nı takip eden barış yılları olmuştur. Bunun bilinciyle hareket eden Hz. Peygamber"in önceliği, insanların her zaman barış ve güven içerisinde yaşayacağı bir ortamın sağlanması olmuştur. Kur"an"da, “Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş.” 42 buyrulmakta, Müslüman"dan düşmanı imha etmesi değil onun barış teklifini kabul etmesi istenmektedir.
Resûl-i Ekrem"in, İslâm"ı zor ve baskı ile yaymak ve silah gücüyle diğer inanç ya da dinleri ortadan kaldırmak gibi bir hedefi hiçbir zaman olmamıştır. Çünkü onun hedefi gönülleri fethetmek, gönülleri kazanmaktı. Bundan dolayı o, silah gücü ile bazı şehirlere girip fetihleri tamamlama ve emellerine ulaşma imkânı olduğu hâlde hiçbir zaman buna sıcak bakmamıştır. Ancak Benî Nadîr Yahudileri, Hendek Savaşı esnasında yaptıkları ihanet ve Müslümanları kalleşçe arkadan vurmaları sebebiyle cezalandırılmışlardır. İhanetleri neticesinde onların cezalandırılmaları üzerine Hayber Yahudileri, Vâdi"l-kurâ, Fedek ve Teyma Yahudilerini yanlarına alarak Medine"ye yürümeyi kararlaştırdılar. Bunu öğrenen Hz. Peygamber, Hayber"i fethetmiş, onlarla bir antlaşma yapmış, dönüşünde sırasıyla Fedek, Vâdi"l-kurâ ve Teyma Yahudileri üzerine yürümüştür. Fedek ve bazı köylerin halkları da Hz. Peygamber ile Hayberlilerle aynı şartları taşıyan antlaşmalar yapmışlardır. O sırada Hz. Peygamber bir başka kabileyi de kuşatmış, bu kabilenin barış teklifinde bulunması üzerine onlarla da barış yapmıştır.43 Bu antlaşmalar da göstermektedir ki Rahmet Peygamberi savaş ile başarıya ulaşıp karşılığında birçok maddî imkânlar elde edebilecekken bundan uzak kalmaya özen göstermiş, öncelikle ve özellikle barış yolunu tercih etmiştir.