Ğulûl, taksim edilmeden ganimet malından çalmak anlamıyla birlikte, genel olarak yolsuzluk ve kamu malına ihanet etme mânâsını da taşımaktadır. Nitekim Hz. Peygamber, “Kimi bir işte görevlendirip (yaptığı işin karşılığı) bir ücret verdiysek, onun bu ücret dışında alacağı her şey (kamuya) hainliktir.” 36 buyurarak, devlet görevlisinin evlenme ve ev edinme gibi bazı ihtiyaçlarının devlet bütçesinden karşılanabileceğini bildirmiş, fakat bunun dışında bütçeden haksız yere sağlanan her menfaati “kamu malına ihanet”olarak nitelendirmiştir.37 “Yağma da yok, ihanet de yok, hırsızlık da!” 38 buyuran Allah Resûlü, ğulûlü yalnızca ganimet malına ihanetle sınırlandırmamış, devletin görevlendirdiği memurların elde ettikleri haksız kazançları da bu şekilde tanımlamıştır. Nitekim Hz. Peygamber döneminde zekât memurluğu yapan Ezd kabilesinden İbnü"l-Lütbiyye isimli şahıs, topladığı zekâtla birlikte kendisine verilen hediyeleri de getirmiş ve Allah Resûlü"ne, “Bunlar sizin, bunlar da bana hediye edilenler.” demişti. Zekât memurluğu gibi oldukça hassas bir görev yapmasına rağmen bunun sorumluluğunun farkında olmayarak kendisine haksız menfaat sağlayan bu kişiye Allah Resûlü öfkelenerek şöyle buyurmuştu: “(Bu adam bir zekât memuru olmayıp) babasının veya anasının evinde otursaydı, kendisine hediye verilir mi, verilmez mi bir baksaydı ya! Nefsimi kudret elinde tutan Allah"a yemin ederim ki sizden biriniz ondan bir şey alırsa kıyamet gününde boynunda böğüren bir deve, ya bağıran bir sığır veya meleyen bir koyunla gelecektir...” 39 Böylece, devlet görevlilerine yaptıkları görev dolayısıyla verilen hediyeleri de ğulûl olarak nitelendiren Allah Resûlü, ashâbını bu tür haksız kazançtan sakındırmıştır.40
Devlet malına ihanet etmek Kur"ân-ı Kerîm tarafından da yasaklanmış ve insanlar bunun uhrevî cezasıyla ilgili olarak uyarılmıştır. “Bir peygambere, emanete hıyanet etmek yaraşmaz. Kim emanete (devlet malına) hıyanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir. Sonra herkese —asla haksızlığa uğratılmaksızın— kazandığı tastamam verilir.” 41 âyetinin nüzul sebebiyle ilgili farklı rivayetler bulunmakla birlikte, esas olarak burada bir peygamber için ihanetin düşünülemeyeceği ve her türlü haksız kazancın yasaklandığı mesajı verilmektedir. Bazı rivayetler, bu âyetin Uhud Savaşı"nda ganimet konusunda çıkan kargaşayla ilgili olarak indirildiğini bildirmekte,42 bazıları ise Bedir Savaşı sırasında kaybolan bir eşya hakkında, münafıkların onu Hz. Peygamber"in aldığını söylemeleri üzerine indirildiğini zikretmektedir.43 Şüphesiz, kamu hakkı konusunda son derece titiz olan Allah Resûlü"nün kamu malına ihanet etmesi düşünülemez.