gün, ay ve bölgeyi hatırlattıktan sonra şöyle seslenmiştir: “Kanlarınız, mallarınız, ırzlarınız tıpkı bu beldenizin, içinde bulunduğunuz bu ay ve bugününüzün haramlığı gibi birbirinize haramdır (dokunulmazdır).” 13
Allah katında cana saygı bu kadar önemli olduğu içindir ki, cinayet işlemenin karşılığı, “Kim bir mümini kasten öldürürse cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.” 14 âyetinde belirtildiği üzere cehennemdir. Ancak hemen belirtilmelidir ki adam öldürmenin cezasının ebedî cehennem olması, Müslüman bilginlerin çoğunluğu tarafından “uzun süre cehennemde kalmak” şeklinde yorumlanmış, kimileri de “ebedî cehennemin, haksız yere insan öldürmeyi helâl sayan kimseler için geçerli olacağını” ileri sürmüşlerdir. Öte yandan, “Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasının dışında kalan (günah)ları dilediği kimseler için bağışlar.” mealindeki âyetleri15 göz önünde bulunduran Ehl-i sünnet âlimleri, suçluların, şayet iman sahibi iseler cezalarını çektikten sonra cehennemden çıkacakları ve cennete girecekleri düşüncesini taşımaktadırlar.
Peygamber Efendimiz, insanları cinayet işlemek bir yana, bu suçu akıllarından bile geçirmemeleri konusunda ciddi bir şekilde uyarmış; birbirlerini öldürmeye çalışan tarafların ikisinin de gidecekleri yerin cehennem olacağını ifade etmiştir: “İki Müslüman kılıçlarıyla karşı karşıya gelir ve biri diğerini öldürürse, öldüren de öldürülen de cehennemdedir.” Bu söz üzerine, “Ey Allah"ın Elçisi, öldüren böyledir ama öldürülene ne oluyor?” denildiğinde, Hz. Peygamber, “O da arkadaşını öldürmeye istekliydi.” şeklinde cevap vermiştir.16
Allah Resûlü, cinayetlerin çoğalmasını kıyamet alâmetleri arasında saymıştır.17 Maalesef günümüzde o kadar basit sebeplerle cinayet işlenmektedir ki cinnet ve cinayet asrımıza damgasını vurmuştur. Halkının tamamına yakını Müslüman olan ülkemizde bile sudan sebeplerle cinayetler işlenebilmektedir. Memleketimizde yaşanan cinayet olaylarının bir kısmını töre cinayetleri oluşturmaktadır. Özellikle kadınlara karşı uygulanan bu cinayetlere, kadının, ailesinin namusuna halel getirmesi gerekçe gösterilmekte ve bu konuda en ufak bir şüphe bile öldürmek için yeterli görülmektedir. Hâlbuki suçu kesinleşmeden kimse itham altında tutulamaz ve yasal yetkisi olmayan kişilerce cezalandırılamaz.
Mümin, bir haksızlığa uğradığında ya hukuk yoluyla suça denk bir ceza ister yahut bundan daha hayırlı olan af yolunu seçer.18 Dolayısıyla bir haksızlığa uğrayan müminin buna misilleme yapmaya hakkı yoktur.19 Zira